Yaşamak Ya Da Ölmek
Yeni bir güne tekrar merhaba karanlığın kollarında
Eskimiş bir duaya amin der gibi, açıl avuçlarımda Bizler ölümü anlamak için, ölümler yaşamakta Yükü bıraktık sayıp taşlar taşımaktayız Evet son bir kez gül güzel, gülünce güzel Sanki yaratılmış tüm tebessümler, sana özel Dedin ya sakın beni, sakın yanlış anlama Sensiz "Hayatın anlamı" ne anlamsız tamlama Ne zaman kollarımı savursam dört bir yana Ölüm kucaklar beni sırtımı sıvazlar, Gece olmadan başlar ayazlar, ayaklarımdan Tüm vücuduma yayılar sızılar Kırılır bu şairin elinde bütün sazlar Kışa döner mevsim, donar kalır yazlar Sanki siyasette kalpler, iktidara iktidar Kağıtlara bakıp bakıp, masalları okurlar Ben sana misal gibi bir visal güneş dedim Ben sana insan gibi seni seviyorların En güzel cümlelerle tarifini verdim aşkların Nedense kaldım altında, en ağır taşların Omzumda taşıdığım türlü türlü fikirler Yani türlü türlü başların altında gözyaşlarım Düşünmekten men eder beni düşünceler Kopan kelimeler senden bahseder, inceler Sen sadık olamadın şu aşkına dair Ağladın ve neye ağladığını bilmeden Dedim ki bir kadın için aslında değmez Hakikiyi bulmak için sahtesi hiç gerekmez Bir güzel gördüm, devrim oldu düşünce Benim kadar kabaydı, benim kadar ince İçinde gözyaşları var, gözlerime düşünce Bu aşkın yollarına bak sırat gibi ipince Kaç dudaktan dinledik ayrılık masalları Seni seviyorların içinde yalanları ve bir aşk harabesinden arda kalan Yıkık binalar gördük, içinde zinaların Daha kaç dünya var dedik zaten Bir kez yaşar bir kez ölürüz dedik Bilmiyorum herkes ölürken neden Neden sadece biz hayatta değildik En kuytu yerine saklanmışım sevdaların En derinlerinden rüyaların, aldım ilhamı Ben seni vurmak için, çekerken silahı Şakaklarımda buldum, kalemden kurşunları Kaç cümle sıktım topuklarına bu aşkın Yinede düşmek bilmeden yürüdü içimde Böyle topal düşüncelerin peşine düşünce Bir baston misali, kalemin ellerinde Benmiyim yazan, O mu? bilmiyorum herhalde Dedelerimizin bahsettiği şu mesele varya Rüzgar gibi geçti gitti derler bir ömür Rüzgar kadar cömert olduğunu bilemezdim Bir yağmur yağdımı gözlerden, ben... Nerden estiğini nedense sezemezdim Ölümlerin ne kadar soğuk olduğunu bilsen Battaniye alıp toprak altına girerdin ve Benim cehennemimde birazcık serinlerdin Toprak kokusu alıp, kökler salardın bana Düşeceğimi bilseydim oturmazdım Kendi kestiğim dala... Başla baş edemezsem baş elden gider Baş başa kalırım bir başına, başsız Kral taçsız değildir aslında taç başsız Anladım neden taç takanlar saçsız Ölüm orucunu açıyorum Bu kadar tuttuğum yeter İçimde kalmasın Ölüme dair cümleler Söylensin artık Der ki seni unuttum ama Unutmayı unutmak gibi... Neyse sevgili Sadece bilmek istiyorum. Herşey... Yaşamak için mi? Ölmek için mi? |
Baş başa kalırım bir başına, başsız
Kral taçsız değildir aslında taç başsız
Anladım neden taç takanlar saçsız
şiirniz çok güzeldi ama bu dörtlük daha çok ilgimi çekti.geç okuduk bakalım bi dakini okumak nasip olacakmı.hoş geldniz diyorum ama sanırım bayadır yoksunuz yine zaten.