3.10
3.10
Çay molası Çay bardağını karıştırken İnşaatın yanında bulunan kahvede Yan masada oturan yaşlı bir amca demişti bunu. "Bir durgunluk var" Neden bunu bu kadar önemsedim bilmiyorum. Ve anlamıyorum da Kahveler de yasak şimdi Bir şey olsun istiyor insanlar Bir şey olsun Bir şey Ama ne? Geceleri rahat Deliksiz bir uykuya dalmak gibi Her sabah uykudan kalkarken bir şey bekliyor insanlar Bizi neyin beklediğini bilen yok oysa İnsanları Anlamamak kadar güzel değilim oysa ben Yorgunluğumun Yüreğe dokunma gibi güzelliği olmasaydı kemiğe dayanmazdı İşte biriken sesime bulaşan hüzün Ağrıyan yerlerimi umursamadan Levyeler ile açıyor göğüsümü gece Neden şimdi İnsanlara oldukça yabancı bakışlarım Halbuki ben Sadece evime ekmek, karnımı doyurmak ile mi yükümlüyüm Kim anlatacak? Kuşlara yem vermenin güzelliğini Bir çiçeği sulamanın merhametini Pencereden çocuklara gülümsemenin o güzel duygusunu Belki Yıpranmayı öğrenecek sesin Kulakların hiç duymadığı kadar sağlam Yüreğin ihtiyar bir baba gibi kırılgan Artık sana ait değilmiş gibi gelecek aynada tenin Elbet Hasret duyacağız bir ikindi vaktinde kılınan namazın ardından sonra Anlamak için beyaz saçlarımıza bakarak Tan Yüzümüze doğru bakarken İşte o zaman başlar korkum İçimizde yatan Unutulan günlerin eksikliğini kim hatırlatacak Ölülerini unutturacak Zehrini yavaşça akıtacak Kendini bize zorla sevdiren bir yaban hayvanı gibi dünya Ben Her gece umuda yolculuk yapmak için çıkıyorum penceremden. Döktüğüm ter Gözyaşı Yumruklarım Bilhassa sonunu düşünen bir kahraman olmak gibi ben Çocuklar aşkına girdiğim şavaşlarda şehidim Zırhım Çocukların gülüşleri Umudum Beklenen bir yağmurdur hep içimde Umut ki Bir inanç meselesidir bizde İddaa kuponu değil Elhamdülillah Ömer Altıntaş |
tebrikler