Ustam
Ustaya nasılsın denmez
Ey yüreğimi parçalayan sevgili! Doldur aşk ile suyu tükenmiş helkeleri Yaz, ustam için sevgiye dair bütün ilkeleri … Yaz, ustam için gelip geçenleri Topla parçalarımı bölme beni! Bırakma kederle baş başa benimle yüreğimi „Dökülmüşse şarap, kırılmışa bardak“ Yeter ki, gönüle kalma uzak! Esiyor gönüllerlerde bu günlerde soğuk bir sazak Yendi ustam kendine ne kadar kurulmuşsa tuzak Seni bekliyor ey sevgili, çay dolu bardak Sipere yatmış bir hasretlik var Kenarları bozarmış ağarmış oturulmaz koltuklar Bu evrende her şey içim gibi kanar! Ustaya „nasılsın“ denilmez, bu soru bir yürek parçalar Saatler zamanı, rüzgar saçlarını okşar Limite gelmiş gözlerinde yorgunluk var Uzan, uyu ve dinlen daha sabah çok var Vakit gece yarısı hava soğuk, acılar camlarda uğuldar! Aklım gibi yıkılmış darmadağın duvarlar! Bırak uçsun, gökyüzünde özgürce kuşlar ve uçurtmalar Yokluğunda yüreğimin acılarıyla türer yosunlar Ustaya nasılsın denmez ey yüreğimi parçalayan sevgili Sana sadece ben değil sekiz milyar ağlar Gitmiyorsun, gidemezsin, izin vermiyorum buna Çünkü yüreğime akan temiz bir pınarın var Silinir seninle içimde ki bütün korkular Bilmelisin bunu, sevgi gönlümdeki bütün kapıları sana açar H. H. Arslan - 18.12.2020 |
sadece
ey aşk
ve
ey özgürlük dedim,
nice mutlulukla
ve hem de Edip ustanın dilinden dinlemiş gibi elbet.
ne güzeldi, ne sıcak.
nice saygıyla şair, eyvallah.