İZDİHAM...Issızlığına paha biçilebilir miydi sevgili? Hani dingin gülüşünde defalarca kaybolduğum; Huda’ma yakın kendime uzak En çok da aşkın tuzağında debelenen varlığıma biat İçlendiğim değildi yazdığım her şiir Bilakis içerlediğim o devasa sessizliğin Acıma katık ettiğim kaçınılmazım. Koyu gözlerine gecenin gömüldüğüm anbean Ölüm sahiden de sihirli bir gülücüktü Yaşadığıma binaen kırbaçladığım. Bunca acının kaç kırat olduğunu bilemeyen Küflü duvarlar Oysaki herkes imrenirdi içinde yaşadığım saraya Ne dalkavuklara hürmet ettim Ne de hizmet ettim nefsime Sakinliğime de aldırmasın hani hiç kimse Bilemezler asla içimdeki izdihamı. İçtimada geçen külüstür ömür Kaportası ise çoktan kırıldı düşlerin Ve ısrarla sevdiğim İbadet etmenin de meali iken Gizemin titrettiği elemi Savurduğuma binaen Asla s/avunmadığım Sefil mizacımdı Birilerinin illa ki aşağı gördüğü: Gel gör ki aşkım da avazımda da çıkmıştı ayyuka Sefil mihrabın etekleri iken tutuşan İhtimamla acı çekiyordum nice zaman. Zamansız doğmuşum Yanlış yerde ölmüşüm. Figanların sırrına vakıf bir kuşmuşum meğer Hala göremediler çırpınan kanatlarımı Kayrasında ıssızlığın Bir aşka sığındığım Bir de çimdik attığım görünmez yaralarım Yamalı olsa ne çıkar şu mevsim? Mademki yanmaktı bir ömür payıma düşen İstikrarla uçuklarken kalemin ucu Bir de kaçtı mı ipin ucu. Beyitlere sarıldığım nicedir Beynamaz gölgelerden de haz etmediğim Bir makul vakit elbet ibrem vuracaktır neşeye Hani olur da susar cihan Hani olur da dinginliğe erer içimdeki hicran. Mevsimsiz ve yersiz bir aşkın mizacı Küllerine mahcup içimdeki sevdalı niyazın sonsuzluğu Bir kıyım bir de kıyam İki arada kaldığım o sefil düzen Göğü mesken tutan bir çalıkuşu Meğerki mabedimmiş hidayetin büyülü yolu. Devinen ne sarkaç Ne de içimde saklı tuttuğum o ayraç. Yüzü suyuna hürmeten kaderin Olsa keşke bir çıkış yolu. Sözcükler, meskenim, sevgili Söylemediklerimse mezarım Bitap düşen firarı rüzgârın Elbet en derinimde esen… Varsa yoksa evrenin Soluğunu tuttuğu her gün ertesi Geceye bağdaş kurduğum ruhun olsa keşke meali Yazmadan geçemedim Yaşamın kıyısına vurduğum Haletiruhiyesinde varlığın Bir konuşur bin kez suskunluğa meylerim. |