ORNİTORENK
Bir bölüm romantik, iki bölüm dramatik geçen yirmidörtler
ardına dizileceklerini bekliyor boyun uzatıp. Ben bir dizi karakteri Makyajı bol. Arkaplanda hep o bildik şarkı Sözleri tarafımdan özenle çarpıtılmış. Uykuya dalarken ölmesini hayal ettiklerim için Sabah vicdan azabı çeker ruhum. Orta parmağımda kalem nasırı Kalemler tembel... Konuşmamak için fazla büyük dudaklarım Gagalamak isterdim oysa Tüm çürümüşü... Neden doğruca yazmıyorsunuz kardeşim günlük falımı? Bu gün kaç kişi ölecek benim musluğu bir saniye geç kapayışımdan? Sabaha kadar hayali kuyruğumla ne kadar yüzeceğim yorgan deryasında? Bazen diyorum, Her zaman değil arada; Bilsem iyi olmaz mıydı "Neden bu konsantre mutsuzluk?" Bir kahramanlık ederdim kendimi feda ederdim belki Belki özel bir şeyler yapardım özel olmaktan nasibimi almasam da... Çevirmeli telefonun kordonunu parmağına dolayıp Kikir kikir konuşan o saçları dağınık kızı arıyorum kendimde. Şifreli planları defter kenarlarına yazılı Bulamıyorum... İyelik ekimle sarıp sakladıklarımı araklayanların peşisıra koşturmaktan çok yoruldum... Bulanık suda bile yönünü bulan, şekli garip bir hayvan olsam daha az mı düşünürdüm acaba her şeyi?.. Ya da daha az mı konuşurdum kendimle... Neden doğruca yazmıyorsunuz kardeşim Mars’ta hayat var mı? Ben korkmadan çıkamazken avludan insan içine... 30.11.2020 |
çocuklu çizgi filmlerden aklımda kalmışlığı var ve siz yazdığınız için iyi kalpliliğine kefil olacağım bu dinazorun.
ve sonra gerçeğin yüzü dünyaya dönüp,
garibim ornitorenk belki de görmemişken dünyada insan denileni
şaire hak veriyorum, yorgunluk her uzuvda aslında,
belki tek uyarım " beyin", zira oradan başlıyor tüm yorgunluklar zannımca.
eyvallah.