Bîcan II“Ah! Acıyanların çılgınlıklarından başka büyük çılgınlıklar, neresinde görülmüştür dünyanın? Ve dünyada acıyanların çılgınlıklarından daha çok acılar doğurmuş ne vardır? .. (Zerdüşt) ” Gecenin seyrini yokluyor ismim Gönlümün ak tüylerine saklanır kokun Yüzyılların yazgısı yazılırken ömrüme Ellerim artık titremiyor sevda yetimlerine Şebi Yelda’ma vurur arsız gönül depremin Yasemin kokusunda hüzün bakışlı kadın Rahmet ellerinden bir nur bekliyor Bîcan… Mihrabıma şavkıyan yüz sürdüğüm nûr Mücessem ruhumda can bulduğum yâr Aşk semasında sen beklediğim selsebil _/ Kotarılmış aşklar tüketiyor nefesim Mahrem düşüncelerde pervazlanır kadınsıllığım Şiir kadar nedensiz şiir kadar bi-can Eyy Kansava gölünde yıkanan bakire aşk Ateş ırmağında ruhunu arındıran can ../ Acının koynunda ölümle sevişen kadın Gitme diyor Gitme bir zerre ışığına muhtaç olduğum Ra Bîcan… Tanrı söylencesinde kutsadığım havari Kutsal acılar çarmıhında beslediğim intihar Ezeli hakikatim, ulaştığım Nirvana / gözbebeğim _/ Tuvalin gölgesinde eflatuni hayalin Çizemem cemalini renkler mecalsiz kalır Gökkuşağı tedirgin ürperir bakışlarım Susar med-cezirler yıldızlar dökülür tel tel Kelepçelenir kalem kırılır bileklerim… Dökülür aynalarda hayat şuursuz kalır Bîcan.. Yaşlı sevmelerimin hazin öyküsü Ömrümün deryasından arz’a dökülen mercan İzbe kuyulardan arş’ı delen inkişaf... Büşra Arslan Meçin |