Şehri acıtan ayaklarım
Sarp bir yalnızlık takarak yüreğime giriyorum şehre
Güneşin doğuşunu görmeden gidiyor sekiz vardiyasının işçileri duraklara Geriye kuşlar esnaflar dilenciler ve biz emekçiler Garip bir şekilde dolaşıyorum şehri Bir şeyler anlatılıyor camilerde Üç kez Üç kez helal olsun Yaşlı amcalar bankta ellerinde tesbih Belediye ve kuş sesleri Ve Suriyeliler Üzüntü ile bakan çocukları saymıyorum bile Görebilen var mı onları? Yüreğimizde ki iltihabı söker mi kara sakız? Ölü birine ne anlatıyorum ki ben Gözlerimizde görmezden gelen bir körlük Alışık değil mi insan? Askerlerin peşinde koşan şehrin merkezinde bulunan fahişeler Barlar biralar meyhaneler Ehveni şer misali kahveler... İşte evlerine dönüyor yağmurun altında kalan işçiler ve serçeler Bir ben dolaşıyorum şehirde Çakıllar kaldırımlar yeniliyor ayaklarıma. Bir şiirin peşine sürüklüyor beni ellerim Dolaşa bileceğim her yeri dolaştırıyor en çılgın yanımla Üstüme kuş sesinden başka bir şey almadan. Ömer Altıntaş |
artık şiiirlerin vagecilmesi ifadeler olarak karşımıza cıkıcaklar şair..
cılgın yanına selam ederim şair,cılgın yanını günün birinde bir suriyelinin yalnızlığına terkk etme..
güzeldi şiir