AŞKIN TA KENDİSİ...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Ve toplandı cümle heyeti, cümleten izin verildi geçişine öznenin özleminin, yanık b/ağrına düşler kondu gecenin ve sür-git hayallerin tapusu şairdeydi asla sahip olamayacağı bir mutluluğun tevazu yüklü gözlerinde kabul etti evrenin reddini ve çözüldü bağcıkları dizelerin ne de olsa aşkın ta kendisiydi şair özlemin de üstelik özendiği sadece dünüydü ve gizemin sonsuzluk sireni. Düş mevsiminde yâd ettim Yakarılası bir özne olsaydım keşke Bil mukabil, diyen gecenin şerefine: Salya sümük ağlayan hazan bulutları Mademki feri sönmemişti henüz İstanbul’un Seyyah yüreğinin de iplerini çözdü ansızın. Ne şairdi yetkin olduğuna dair verilen hüküm Ne de yazmaya durduğu şiirler Efkârın yanık sesi erdi ermedi nihayete El pençe divan durdu evrenin, gecenin sessizliğinde. Yol yakın mıydı da uzağındaydı neşenin? Ne malum mutlu olmadığı? Göremezdi kimseler eşlik eden yaşın da duvağıydı Kırık kaleminin ucu: Hani hani Ellerine dokunan teni serçenin Ve girift bir mezar, mevsimin çoktan doldurduğu Çukuru Elbet tebaası hüznün: Attığı her kahkaha aslında Dışladığı nefretin ve bilmediği sözcüklerin Açık yarasıydı. Duraksadı bir an Dokundu içindeki çocuğa Ne gövdesi vardı yüreğinin Ne de yüreği olmayanlara sitem etti. Sözcükler lügatinde bir ömür saklı hayallerinin: O hayal denizi ki Kimselerin vakıf olmadığı renkler ve sesler Ne de olsa içine girdiği sessizliğin taşkın nazıydı Bazen fevri yüreği Bazen sönse de hız kesmeyen yaşama sevinci. Göğün dolaylarında dolunay Dolan değildi oysa İçi boşalan limanlar ve bulutlar O minval ki Asılı kaldığı hüzün geçidi Rabbine sadık İnsanlığa vefalı Nazına niyazına yetişemeyen yıldızlar Kadar da uzağındaydı Haris gölgelerin ve nefretin Varsa yoksa elemin elleri Hem değil mi ki: İki el bir baş için. Saygındı sözcükleri Muteber bir aşkın kaygan yolları Çıkıp da yola beşeri aşktan Ve kavuşmuştu ateşine İlahi firarında yüreğinin Konup konacağı tek dal Elbet İlahi Aşkın dokunduğu her zerre her hücre Nasıl da kolaydı artık firarı. Hücresinde saklı bir saltanat kiminin gözünde Özünde saklıydı duaları Kimine göre duvarlar inşa ettiği Üstüne üstük insanları yüreğiyle uzaktan sevdiği Aşikâr idi Rabbin nezdinde. Yola yakın uzak bir mevsim diledi kendince Ait olmadığı bir gezegen Özgürlüğünü sadece severken Bir de yazarken dillendiren. Sonrası mı? Allah kerimdi madem Matemiyle aldı abdestini yorgun yılların Kazara yaktığı bir can varsa Çıkmalıydı tövbe yoluna Hem kime zararı vardı O sefil varlığına sadık kalan hazanıyla hüznüne Biat Derviş edasıyla s/alındığı her arşınladığında Yalnızlığı D/okunduğu bir yürekten de fazlası Üstüne alınmadı bile Sadece sığındı duaların ılık nefesine Hiç susamadığı kadar Hem nasıl da susmuştu bu güne değin İlahi Aşkın kıvancıyla yaşadı bir ömür Nazarında varsa yoksa Bir lokma aş bir de hırka Bir de aradığı huzur Elbet bulamadığı yeryüzünde Vakıf olduğu sadece uzandığı İlahi Aşkın hikmetiyle Ermekse hidayete Daha nasıl da vardı yolu yaşadığı kadar Sözüm ona bu dünyanın himayesinde. |
AŞKIN TA KENDİSİ şiirini. beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...