VAKİT GEÇ OLMADAN...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir düşe mahal veren bir düşün idi içimde saklı o izafi eksen belki de nemrut gölgelerden kaçan bir b/akıştı içine akan nehrin köküne sığındığı bir ağacın inzivaya çekildiği bir kuytu ve… Sözcükler dilimlendi en uzun es idi iki düş arası gerçek ve uzandığım dehliz kör kuyularda birbirine bıçak çeken iki zebaniden kaçan meleklerin suretiydi zuhur eden en büyük acının kollarına serili iklim gibi gönlün pervazına dikili düğme ve lal göğün konuksuz tribünü idi ve işte şehla düşlerin dökümüne talip oldu gökyüzü. Şerit değiştiren o müfreze. Kanamalı şiirlerin aksinde sığıntı Varlığına yüklediğimiz her yokluk Kırbaçlanan şelale Can pazarına yığılı iklimsiz yaprakların müridi Bir tebessümde saklandığım Kimliği olmayan bir bedende Saklı mıydı kaçkın ruhun pervasız sivri dili? Sözcükler… Susku giyinmiş bir hücrede Saklı keramet. Bedeller… Ödemekle öldürmek arasında gidip gelen. Sevdalı mahzun yüzü hecelerin Kürediğim ince ince Meyleden ölüme Dirilen bir günde Kaykılan nice öğreti. Varlıktan kaçan o tek zerre Asılı kaldığım zümresi göğün Kelaynak kuşlarına özenen bir sevi Aşkın indinde saklı gözyaşı İrkilen gövdem Pervasız her mahrem pencere Karanlıkla meşgul bir hece idi Yalnızlık ve yâd edilesi mazi. Bir mimozadan dökülen Mevsimin kıvrımlı eklemlerinde Yapraklara özenen titrek ellerim Kanıp da evrene Kandırmadan yükseldiğim bir izbe Elbet mabedin kırık penceresi Aşkın da öğretilerine pervane. Şimdimi sattım zamana. Dünüm çoktan oldu madem heba Yarınlar mı yarenlik eden Bir sıkımlık canı vardı oysa özlemin Öykündüğüm kadar öldürdüğüm Kimliğimden dökülen bilinmez Girift acılarla hemhal Her öyküde saklıydı masalım Kahramanı ölü bir iklimde Sefasını süren sevgili ve Kırık kanatlarım. Sonsuzluğu çağıran bir vaveyla Endamlı çehresi aşkın Bir tebessüm ehli gözleri kara duvaklı gelinin Hüznüne eşlik eden kara gece Tortusu dünlerin İmgeleri sağaltan her hece Kaykılan eksen Kayıt altında her gecem Demenin meali elbet Bir sıkımlık dizeleri şiirin Dizlerinin bağı çözülen bir acı ki Kayıp düşen o mimde. Kopup gelen dünden Rahmeti özlemin Öznesi ölüm Yüklemi hayat Soru eki nerede saklı? Sormanın değil sakınmanın vadesi idi dolan madem Haydi, kopup gelelim teker teker Tekeri kırık düzende Ersek bile nihayete Mutluluk muydu uğruna savaştığımız? Sevişen göğün yeryüzüne uzaklığı Rahmetin beşerin niyetinde saklı kaldığı Nihayetinde söndü sönecek feri iyiliğin Yol yakınken sığınmalı o İlahi Güce Yâd edip her rahmeti Yoldan çıkan kimse Uzatmalı belki de elimizi El ayak çekildi madem geceden Sırlarımızı dökelim Sarıldığımız o ağacın gövdesi Yıllanmış dağlar Mizacı ömrün kiminde ölümüne ç/ağlar Ağıt yakmadan geceye Günle uzlaşalım yeter ki. Vakit geç olmadan Geçkin ömrün telaşına da yenik düşelim ola ki Bir tesellidir kurşunlanan Her tebessüm armağan evrenin kuytularından Azar azar inen yeryüzüne İlahi Aşkın mabedinde Bir derviş edasıyla salındığımız şiirler Elbet kaybıdır metruk bilmecelerin Vakıf olduğumuz her işaret Rabbin bize el uzattığı Dokunmadan kire çamura D/okuduğumuz her şiirde saklıdır şairin yalnızlığı. |
yüreğine sağlık Üstadem ,
ders vericiydi,akıcı anlamlı
sevgi ve özlem vardı
düşündürücüydü
kutluyorum
Dualarımla selamlarımla her daim.