İç Deme Bana!
Kapattım kapımı, sürgüyü çektim,
Gönül kilidini, aç deme bana! Gam ekili dünü, sorguya çektim, Yine mavi boncuk, saç deme bana! Ahu gözlerine, aşkla bakardım, Bahar seli gibi, şevkle akardım, Örüp saçlarına, zevkle takardım; Soldu papatyalar, taç deme bana! Kabıma sinmeyi, yer yer başardım, Peşin sıra diyar diyar koşardım, Engel demez bayır, yollar aşardım; Yıkıldı köprüler, geç deme bana! Sabır sınavıyla, beni sınama, Kavuşmak zül müdür, bir gün sunama? Türlü bahaneler, şıklar sun ama; Gurbet mi, ölüm mü? Seç deme bana! İndi asgariye, bitmeyen zârım, Söndü sol yanımda, püsküren hârım, Dindi gece boyu, süren efkârım, Yas tutup, bir kadeh, iç deme bana! Sen yokken derbeder, dağılır idim, Köşe başlarına, yığılır idim, Dar gelir koca han, boğulur idim; Terk edip bu şehri, göç deme bana! Gelsen de nafile, geçti iş işten, Evvel gibi olmaz, hiç bir şey baştan, Düştün gündemimden, hayalden, düşten; Hasreti bitirmek, güç deme bana! Dilime dolamam, artık ismini, Yırtıp attım kalan, o tek resmini, Belleğimden sildim, apak cismini; Hiç unutur muydun? Hiç, deme bana! 05.10.2020 Muhittin Alaca |