Yitik Yıllar
Han viran, bağ harap, sen uzaklarda,
Tek tek güllerimi, kim derecek yâr? Gam çeken, bu garip, hep tuzaklarda, Tutuk hallerimi, kim soracak yar? Hasret defterimde, günler hesaplı, Ayrılık hançeri, sırtıma saplı, Gelmezsen çığ düşmüş, kar ile kaplı; Örtük yollarımı, kim yaracak yâr? Gecenin ayazı, nefesler keser, Hafakanlar çöker, kâbuslar basar, Pencerem açılır, poyrazlar eser; Yırtık tüllerimi, kim görecek yâr? Çok bekledim, sana sadık kalarak, Tek kare resmine, seyre dalarak, Kapımın zilini, gayrı çalarak; Kuytak hollerime, kim girecek yâr? Yokluğunda içten içe kanadım, Kim dostum, kim düşman artık tanıdım, Yüreğim enkazda, kırık kanadım; Bitik kollarımı, kim saracak yâr? Tükendi sözlerim, yok şiir, yazım, Teselli verecek, özge yar lazım, Duvarda asılı, bekliyor sazım; Tık tık tellerime, kim vuracak yar? Onca uzman hekim, doktor var ama, Çare bulamazlar, ah-u zarıma, Merhem niyetine, onmaz yarama; Artık ellerini, kim sürecek yar? Hayat yere vurdu, gövdemi serdi, Mutluluk yerine, hep keder verdi, Ömür geçti yaşım, kemale erdi; Yitik yıllarımı, kim verecek yar? 26.10.2024 Muhittin Alaca |
Saygılarımla.