Öl imişBismillâhla her amele başladım Cümle var ki cümle baldan bal imiş Pir Sultan’la çokça dağda kışladım Dost dediğin dostu saran kol imiş Veysel gibi söktüm cümle dişimi Çoban ile yele verdim döşümü Türkü ile metheyledim düşümü Hüsn-ü nazâr bir incecik yol imiş Yâd dururken önce canı haşladım Nesimi’yle çok Azazil taşladım Belâ dedim günü günde beşledim Son nasihat saçta beyaz tel imiş Kırklar ile seyreyledim alemi Mansur ile urba yaptım elemi Süleyman’da ikrar ettim hâtemi Baykuştaki bir acaip dil imiş Zaloğlu’yla cenk eyledim er deyu Gül aradım gözlerime fer deyu Kör feleğe dedim yayı ger deyu Meğer ikbâl bir sultana gel imiş Aşk-ı sadık meclisinde hâl idim Şeyda bülbül bahçesinde lal idim Karga konmaz bir ağaca dal idim Kökü yıkan bir öfkeden sel imiş Yusuf deyu gezdim Kenan ilini Kum içinde aldım Ahmed yelini Şimşek çaktı gördüm amber telini Gülden öte cismi özge gül imiş Arı ile hıfz eyledim simyayı Örümcekle koza ördüm dünyayı Makberî’yle feth eyledim rüyayı Azrail’e emir en son öl imiş ______________Makberî |