yakamoz ağrısı// . . . yine gamlı, ve yine hiçliğine endamlı, ertelenmeyi düşleyen astarsız, dekoltesiz bir düşüm bu gecede ve biliyorum ki, çıplak bir ölüm daha gusülsüzce dışarıda yine beni beklemekte bir yudum tuz, pulsuz, solungaçsız, karaya oturmuş derin mavi ıssızlığım şavkından eksilmiş, kül suyunda eskitilmiş yakamoz ağrısıyım belki de hiç ama hiç boşuna uğraşma dünü, günü, güneşi yarına kundaklasan da, sarıp, sarmalayıp sallasan da ayağında an’ı, inan uyutamazsın asla zamanı ve sen, sen sevgili ipe sarılmışsa hüzün, yüklenmişse yine geceye o uçurum gözlerin kaç şafak ağrısına, kaç doğum sancısına daha eşlik edebilirsin ki güneşin şiirdir dilim, ezberim diyeceğim bileğine , yüreğine hatta esaretine örgülenmiş, yeri, göğü meydan belleyip kızıllığına örgütlenmişse hasret yükün uyan, haydi uyan artık bize sevgili... . . . // ilhanaşıcıeylülikibinyirmi |
Hep bir virgül hali, hep bir eksik. ..
Eyvallah.