Dalgaların Efendisi
Yoruldum
Kara yıldızları gecelerle doyurmaktan Bir masalla boy ölçüşecekti hüznüm Gölgeler çökmeseydi düşlerime Yapmasaydı “Dalgaların Efendisi” Pabuçlarını giyip gitmeseydi Bulutlardan koşar adım gelecektim Dost olmak için ölümle, kaldırımları sökecektim Yollarında heykelcilik oynamaktan bıktım Çiçekleri sulayacak aynam yoktu hamhalat dünyada Ay ışığında misket oynarken çocuklar Saatimin karanlığa kurulduğunu nereden bilecektim Ölümü geceye sordum ve duruldum Üstümden garipliğim akar akşam sularında Sulara gömülür acının gücünü denediği ne varsa Suların esintisi beslermiş düşleri Karanlığın direk mahkûmu yüreklerde Islak kirpikleri her silişimde Günler can çekişir avuçlarımda Martı çığlıklarını taklit eder feryadım Sokak lambaları yanaklarımda söner Ve bülbüller şakırken karıncalar etrafımda fır döner Hayallerim salkım-saçak asılı ölüler evinde Seraplardan öte umutlara sarıldım Mahur bir şarkı düşer dudaklarımdan Denizlere salınırken kımıltısız akşamlar Kimsesiz çobanın düşlerinden farksızdır yüreğim Ben hep üzüm karası gözleri özlemekten yoruldum Celil ÇINKIR - DELİBAL |