Sessiz vedaSiyahların kadınıyım ben Siyahından geceyim Tüm siyahları severim Gözlerini sevdiğim gibi! Eski aşk şarkılarını da severim Eskimeyen aşkları sevdiğim gibi. Telaşlı bakışları da severim aşkta Ama gitmek için telaşa kapılmayan Adamlar olmalı... Bazen sessiz vedası olmalı kadının Saate bakmadan Zamanı gözetmeden Takvimler hangi tarihi gösteriyor bilmeden Siyah bir gecede gitmeli Korktuğu Karanlıkta kaybolarak Sesi incitmeden kulağı doldurmadan Çığlığa gerek duymadan Vedasız gitmeli Özü incitmeden Öyle usulca Yıkmadan dağıtmadan İçine içine susarak Kendini toplamadan Yalın çıplak gitmeli Saçlarını yığmadan Sitem etmeden Kahıra gerek duymadan Etinden kemiğini ayırmadan Tenin pul pul dökülmeden Cesedin diri diri gitmeli Sessiz bir parka oturmalı Bir nida koparmalı, içine içine bağırarak Ruhun canından çıkarken Ağaçlar kökünden,yaprağından ayrılmalı Çiçekler titremeli Ama geriye dönmemeli Bazen sessiz vedası olmalı kadının Arkasına dönüp bakmadan Kapıyı kırmadan Öyle... Göz göze değmeden Yüzün yüzüne gelmeden Vedasız gitmeli Sonra oturmalı ıssız bir kuytuya Tırnakların yüzünü parçalamalı, Sesini yutarken Kan revan göz yaşların eşlik etmeli Eşsiz olan yalnızlığına Ama kimse bilmemeli Canının diri, ruhunun ölü olduğunu Öyle susarak gitmeli Dik ve mağrur Aşkını kalbine gömerken Kadın;gidişiyle sağır kulakları çınlatmalı |