Med-CezirGel ve git ve git ve gel; sonsuz sonsuz menziller! Âmâlara müjde var!... Yolda nûrdan kandiller! Işık hızı bu yolda kaplumbağaya rakib, Allah; azze ve celle!... Allah; Adîd ve Rakïb! Bir şey oldu evvelce; bir anlık bir üfürüş, Bir naz ve binbir edâ, yüzbin niyâzla gülüş! Nefesler hırıl hırıl dolanmakta boşlukta, Bir şeyler görüyorum renge mahrem loşlukta! Ezelî dâvetiye, ebedî kabulleniş, Elestin meclisinde kullarında bileniş! Gün gelir, devran döner ve dirilir mezarlar, Ölü, kendi içinde; bayram olur pazarlar! Yeter ki; {O} bir şeyin olmasını dilesin. Vâdesiz vâdelerin dolmasını dilesin!... Filler birer kelebek kesilir kanat çırpan, Amazonlar sahraya döner dilese bir ân!... Nokta nokta imzası görünür bir esrârın, Şâir; yarın, diyordu... belki yarından yakın!... Bir duman, bir heyelân, ruhlarda bir hezeyan. Varsın âlem uyusun; uyan Türk’üm sen uyan! Dün çaldığın kapısın yine çalınsın artık. Anadolu’m Türk’ündür!... Bizim kanımız katık! Sefer de Allah’ındır, Zafer de bu bilinsin, Vatanıma göz diken yeryüzünden silinsin! Yolda nûrdan kandiller, kervanımız ki; sel sel, Sonsuz sonsuz menziller, gel ve git ve git ve gel {!}.. |
kutlarım bu güzel gönül sesini
kal esenlik içinde