ÜstâdŞiirin hikayesini görmek için tıklayın haddim olmayarak...
zira O’nu anlatmak her babayiğidin harcı değildir...
Özel Seçki...
Keskin, keskin bir akıl, kılıçlardan da ince, Bir ölçü hayatında, ölçü; O’nu görünce. O’nunla bilindi yol, perde gözden silindi, Çöplük sayıldı mazi ve gölgeler delindi. Hakikat anlaşıldı, haykırıldı her yana, Korku çok uzaklarda, uzaktan uzak O’na. Öyle sıradan biri, olamazdı O elbet, Ki; bir kartal misali bakışlarında heybet. Harf, hece ve kelime elinde bir oyuncak, Ve hayat! O’nun için sadece bir salıncak. Sesler, zindanda sesler: Sen artık değilsin hür!...` Üstâd kör kuyularda tutsak olsa da özgür. Yaşadıkça öldü O ve ölünce dirildi. Daha henüz ölmeden, büyük müjde verildi... Ankara, Mayıs 2008 |