1
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
413
Okunma
sıkılıp içine ağladı
ikilemde kaldı bu güzel duygu
omuzlarına yaslanıp karanlığı dinledi
gelmiş geçmiş her şey buyurunca durdu
esintileri dinleyip göğe bakmakla yetindi
bükülüp bir ben bir sen
okşadık taşların yalnızlığını
sonra biraz yosun ve yengeçler
dalgaları saymaya başlayınca
yorulduk ve gitmek istedik
geceyi an sayıp yaprakların koynuna
ve söyleşirken mırıltılarla
bu koyu karanlığı anlamaya ne gerek var
var olan varlığını hiçe saklıyor
sayıklıyor derdini duyanlara
hıçkırıklar koyulaşınca sözü sıyırıp attı sırtından
duvarlar birbirine çarpıp geri geliyor
seviyor seviyorum seviyorsun
aynaların aya batan aksını
siliyorum beyaz köpükler bırakıp kumsalları
siliyorum göz yaşlarını anlamsızlıklarla
dönüp arkasını ara veriyor söylenenlere
oyun bozanlık edip
biraz yanımda kalsan olmaz mı.