Kim Kaşıyor
Bir bak geriye,
Neler akıp gitmiş eriye eriye! Ayak uydurup zamana, Başladık ticarete. Ne varsa dededen, Para eden, etmeyen bir bir çıktı elden, Ne din,ne dil bağı bırakmadık, Sattık savdık, Kalldık don gömlek ortada. Ne büyük ailemiz vardı,. Dede, nine, anne, baba, torun… Biz çıkardık aralarında sorun, Ve çitledik tek tek, Oldu şimdi aileler çekirdek. Ortaktık, Tasada,kıvançta. Bir tohumdu nifak, Çoğaldı çoğaldı, Ölçülmüyor artık hak. Satıldı ortaklık bir teneke tasa. Şimdi içimiz tasa, dışımız tasa! Çiniler, minyatürler, hatlar, Yün ipler, kök boyalar, Danteller, motifler, desenler, oyalar… Bitti ki her türlü el sanatı, Kızlarımızı tele voleler oyalar oldu. Neler değişmedi neler, Ne Türkü yakılıyor, ne ağıt Ev araba yakılıyor artık. Ne mani düzüyor kızlar, Ne ninni söylüyor anneler, Çekilir mi deyip bu zamanda horon ya da halay; Davulla zurnayı satıp, Yerine piyano ile org aldık. Dans diye ya sarhoş gibi yalpalayacaksın, Ya ayılmak için baş sallayacaksın. Eskidi yüreği delen o ağır şarkılar; Ne güzel bak yeniler, Bestesi lay lom; güftesi de vay vay oldu... Hani gelenek görenek! Bir birine karıştı bayramlarımız, Yılbaşında hindi yemek sevap, Kurbanda koç kesmek günah oldu. Farklı telden çalıp, Söyler olduk farklı tondan. Çözüm bekledik utanmadan, Hep ondan, bundan. Reform diye âlim yaptık eşekleri, Her biri farklı anırır oldu. Son ve Hak din olsa da İslâmiyet, Müslümanlar farklı farklı inanır oldu… Çok haksızlık ettim galiba, Ortak yanlarımız hâlâ var: Eksilmedi hayatımızdan hiç alkışlar. Ama kimimiz cenazeyi, Kimimiz eczaneyi alkışlar oldu... Elbet ikiz kardeşler bile ayrılır, Kaşınırsa bu kadar farklılıklar… Saysam da bir dizi ayrım Ben hiç anlamadım: Biz mi kaşınıyoruz, Başkaları mı kaşıyor yoksa bizi? Ne oldu eski dostlara, sürekli atışıyor, Biri sataşıyor, öteki çizmeyi aşıyor Ölüyor da dostluklar, Neden düşmanlıklar hep yaşıyor? Necip Zeybek |