Sessiz vedâ...İsmiyle müsemma o mevsime düşen hüzün Yıllar yılı kanayan en derin yaram benim Bazen silik bir rüya bazen bir gölge yüzün Hasretini haykırmak dilime haram benim Devşirirken günleri vaktin insafsız ağı Kurumuş yokluğumda çınarın son yaprağı Gösterdiler sen diye biraz kuru toprağı Tesellisi hicranın sunulan sahram benim Uzaklarda yaşarken dönüp de bulmamak var Demiş olsak ne çıkar hayali akla zarar Umudumuz ezelden verilen hüküm kadar Bıraktığın tek miras kalbimde tuğram benim Baba lafzı zihnimi ezip duran bir çıkrık Yankılanır kuyumda yıllardır o hıçkırık Yetim gönlüm ebedî lal’ü ebkem ve kırık Sığındığım sukûtum en kadim Hiram benim Bu yüzden sevmem asla sessiz vedâları ben Bu yüzden sormuyorum gidenlere hiç neden Gelsen bile korkarım yeniden kaybetmekten En içli tebessümüm gözyaşına râm benim .... |
mala mülke olma mağrur deme var mı ben gibi
muhalif rüzgar eser senide savurur harman gibi
hayatta mevla'ya has olmayan leyla paspas olur
neden insanlar yaşıyorlar film kopmayacak gibi