Muştu
’’diz kırmış gusülsüz haramiler
zil zurna hayatın sarhoş zebanileri!’’ sahipsiz kısraklar dilimi mezat’a sürenler insan soyunun sefaleti.. ömrün hasatı kalkınca gör sen beni __ ben sözümü dilden esirgemedim kalemimde boğuk imgeler küf tadıdır.. ahde vefasız bir hulâsa hayat dediğin sana vaad ettikleri ehil bir hançer gibi önünde ifşada beklersin ki başkasının bahçesinde açan çiçek senin de avuçlarında yeşersin uzansan da reva görülmemiş ise sana tutamaz tutunamazsın .. .. doğumun muştudur yaşantın kör bir sabır kuyusu bir yanında herkes gibi olağan düşler ekmek gibi su gibi yuva gibi sıcak gibi bir yanın dikenli patika samimiyetti sevgiydi şefkatti hayaldi tekerrürü olağan dışı denk gelinip eksildikçe çoğalan hevesler şerham şerham yol alırsın bungun bir halde ve balçık içinde ölümün mazbut olsun istersin ama çoğu kişi gibi rüsva ve süklüm püklüm gelirsin muhtemel sen de o güne bir aşüfte gibi cüretkarca sergiler kudretini ölüm sırnaşık bir muktedir gibi nefesi ensemizde ve ben.. karamsar şiirlerin başrol oyuncusu hayallerdeki kar tanelerini eritmekle meşhur kişi bağrındaki kuşu yitirmiş şah damarı kesik bir orman gibi dıştan bakınca kalabalık içinde ebediyete kadar yalnız kendi sonunu hazırlayan meçhul zebani yürüyoruz ölümle el ele neslini kaybetmiş bir yabani gibi .. ’’zehrini kusar zaman yatsı vaktine’’ Belma. |
Bu güzel şiire, günün şiirine ikinci kez yorum yazmaktan çok mutlu oldum. Nice güzel şiirlere diyor, Şairimi KUTLUYORUM...