NAZRASen benim marazımsın nefesimde saklanan Çıkıp nalan olursun uyuduğunda şehir İçimde düğüm düğüm sensin o yumaklanan Sensin güneş batınca gökte beliren mehir Adını bir kez desem yıldızlar düşer yere Tüm denizler, nehirler kuruyuverir birden Gedik açılmış gibi gözlerinden mahşere Gelmiş geçmiş mahlûkat baş kaldırır kabirden Saysam şimdi yılları, bu düş kırk yıldır uyur Rüyadan medet uman yoksul çocuklar gibi Yalvarıyorum Nazra bana sesini duyur Durma karşımda öyle geçitsiz bir yar gibi Kaldırıp gör perdeyi, dünya nasıl soluyor Senle malum aşığa yediverenin rengi Ömür dediğin bakraç usul usul doluyor Usul usul yaşamın bozuluyor ahengi Vehimle dolup taşan aklımı oy demirle Dilekler sensiz olmaz umutlar sensiz yetim Dalgalansın denizin yüreğime demirle Seninle aydınlığa kavuşsun şu suretim Nara düşen pervane sele kapılan kuşum Nazra bu yangın yeri ancak senle yeşerir Hazan mevsimi esen soğuk rüzgar olmuşum Söyle Nazra meleğe zulüm nasıl haz verir Şu yazgımın rengini ak eyle ne olursun Yeniden doğsun dünya bir bebeğin gözünde Dalgalansın denizin sevda kıyıma vursun Kutsal bir sese bürün, artık seninleyim de |