Kıyılda
Yağmur doğuyor Arş’ tan, toprağım uyanıyor.
Biri bin zerre sevinç açıyor devamında Her zerresinden çiğ damlaları kıvrılıyor. Güneş yağıyor ardından, ben ise kıyılda. Nasibi olan tutuyor bir demet ataşı Yana yaka çekiyor vuslatı bir solukta Gönülde çağlayıp akıyor korca gözyaşı Düşerken yaprağına, ben özümle kıyılda. Filizlenen seyr-ü sülûk çiçekleri miydi? Buram buram buhran mı terleten, çiğ miydi? Yoksa yudum yudum içen şu kuş, Zeyneb miydi? Dilim kezzap suyuna aşina, ben kıyılda. Zeyneb’ i hüzün yaraşır mı, konsun gülleri. Ataşın şifası gonca açan kanadında . Dert yoldaşım, gönül yangından yana serseri. Oy, susadım serabın ortasında, kıyılda. Yükseliyor garptan bulutlar, yağmurlar çıktı. Doğarken akşam damla damla; ben bir topraktı. Kimler kokladı beni ve bende kimler yattı? Anladım vuslat bana yasaklı, ben kıyılda. |