Tamirhane
Tamirhaneye benzedi dünyamız,
Baharlar bozuldu, kışlar bozuldu. Hayra yorulmuyor hiçbir rüyamız, Hayaller bozuldu, düşler bozuldu. İnsanları güneş bile çarpıyor, Fırıncılar ekmeklerden kırpıyor. Zavallılar boşa kanat çırpıyor, Arılar bozuldu, kuşlar bozuldu. Sular akmaz oldu, çağlamaz artık, Kimse yüreğini dağlamaz artık. Fakir fukaraya ağlamaz artık, Hıçkırık bozuldu, yaşlar bozuldu. İnsanlık dediğin sulardan ucuz, Yarınlarımızdan yok umudumuz. Kafa yaslamaya bulunmaz omuz, Sineler bozuldu, döşler bozuldu. Bizden olanları dışa atarız, Yabancıyı candan üstün tutarız. Suyu bile çiğneyerek yutarız. Ağızlar bozuldu, dişler bozuldu. Toprak ekin vermez oldu kuraktan, Çiftçi tarlasına bakar ıraktan. Ustalar ders alır, dünkü çıraktan, Ameller bozuldu, işler bozuldu. Çobanlar gitmiyor, artık davara, En çalışkan bile oldu avara. Ne etsen, ne tutsan gelmez duvara, Çakıllar bozuldu, taşlar bozuldu. Tarlamız, bahçemiz, bağımız hormon, Günümüz, asrımız, çağımız hormon. Etimiz, sütümüz, yağımız hormon, Kebaplar bozuldu, şişler bozuldu. Doğruluk, dürüstlük, mertlik ve sair, Kalmadı ne varsa erdeme dair. Yalan yanlış şeyler yazıyor şair, Daktilo bozuldu, tuşlar bozuldu. 06.05.2008 |