SÖZ ÇOCUK!Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Gecenin bir vaktinde bir video düştü önüme.
Savaşta babasız kalmış çadır çocuklarına; " Babanız gelse ne söylerdiniz?" soruları sorulmuş, cevaplar kayda alınmış. Aman Allah’ım! O ne hüzün, ne baKIŞtı o bakışlar. Gözlerim kapandığında gün ışıyordu. Uyandığımda o hüznümün etkisi hâlâ üzerimde, ilham yanıbaşımdaydı. Ben ağladım, kalemim ağladı... Acımız azalır ümidiyle gözyaşlarımızı sizlerle paylaşalım istedik. Selam ve saygılar...
.
Biliyorum kırgınsın, kızmanın sebebi var Zaten bakışlarında ayan olmuş giz çocuk Belli ki mümkün değil kırık kalbini îmar En ağır sitemleri sıra sıra diz çocuk. Bu nasıl kıştı böyle her kar’ı kahra şölen O ne bakıştı öyle değdiği yeri delen Ey alevi yükselen boynu bükük kardelen! Siteme ne yüklesen, ne desen caiz çocuk Sen ki herkesten daha muhtaçken ihtimama Yüreğinde onca yük, sayısız kanlı yama Dünya nice zulümler, kıyımlar gördü ama Bu asrın mezalimi tarihte eşsiz çocuk Daha yeni gelmişken şu hayat mektebine Bizdik bin derdi koyan düşlerinin cebine Zor sorular ardından girip yerin dibine Utanması gereken sen değilsin; biz çocuk! Yazık ki haz umarken umudun ocağına Düzensiz demde doğdun dünyanın kucağına Yanağından süzülen lavların sıcağına Mendil olurdum amma, her teselli az çocuk Sevgiyle yaklaşırken yamacına, yanına Yakışmadı ağlatmak bu asırın şanına Neşenin gömüldüğü o çukurun yanına İnsanız diyenlere dipsiz kuyu kaz çocuk Biz ki hergün es geçip mücadele kısmını Kader koyduk her zulmün, haksızlığın ismini; Keskin bir bıçak ile öksüzlüğün resmini Canımızı yakarak kalbimize çiz çocuk Şakiliğe şahitken nice Yetimhaneler Sığınak oldu bize arsızca bahaneler Talan, zulüm, cinayet...Ve Cennet? daha neler! İnsan bu! İnsaf yoksa hayli edepsiz! Çocuk. Gafletle savrulurken bir uçtan öbür uca İzzet, ikram bekledik açtığımız avuca Hakkındır kahrımıza Hakk’tan ettiğin ricâ Bunca bela, musibet azdır bize, az! Çocuk! Ne Myanmar’ı unut, ne İdlib’i telaşla Şikâyet dilekçene Filistin ile başla Koy hedef tahtasına vicdanımızı taşla Akıl olmayan başla yaşanmaz aziz, çocuk Şâyet dinerse birgün içindeki fırtına Yükle günahımızı bir tartının sırtına Kaldıysa onurumuz al ayaklar altına Yalvarsak da acıma! İnsaf etme; ez çocuk! Hayasızca bozarak ahkâmını âyetin Din ettik sebebini her türlü cinayetin Başım gözüm üstüne sitemin, şikâyetin Dâr kurmaksa niyetin, hakkındır infaz çocuk. Hani, insafa gelip affettim desen de sen Silinmesi zor leke zulme dair her desen Rüzgar demek ne mümkün; kasırgaydı sert esen Yıkılan onurumuz; kalkmaz bu enkaz çocuk Ahsen-i takvim üzre bezese de yaratan Bizdik her çağ açtıkça öncekini aratan Tarihin dimağına bir mızrak gibi batan Aynamızda sırıtan tükrülecek yüz çocuk Sanma ki geçen her an ızdırabımı gemler Bağrına düşen korsa kalemim acı demler Ağıdını yazmayı unutsa da kalemler Hatırlatmak farz bana; yemin sana! Söz çocuk! . Utanması gereken sen değilsin; biz çocuk! GAMLI GÜLZÂR 19.04.2020 / Yalova |