Yalan
Dalından yeni koparılmış bir meyve kadar tatlı
Beni sevmeyecek kadar ekşi olan sevdiğim Toprak kadar bereketli ağaç kadar sert duygular Bıçağın keskin yeri geldi bu kez yapamıyorum Ne karlar yağdı da zorlanmadım mevsimin en zoru Durdurup önüne geçemediğim deliriyorum sanki Taze sarf ettiğim sevgim çürüyüp gidiyordu beklettikçe Kandığım kendi yalanım yudumladığım kendi suçum Fetih edilmiş bir kaleydi çabalarımın boşa adım attığı Hiç eskimeyecek sandığım bu yara o da iyileşiyor Zamanın bıraktığı iz bir nebze olsa da bak kanamıyor Bir kelepçe kapan ellerimden tuttuğu yara içinde Kurulmuş bir eleştiriye hitaben ne için bahsedilirim Adımın geçtiği beni darda bırakan kusurlarım Pişmanlık duymuyorum nedeni sebebi gizli saklı Günahlarımı tarttığım bu dal beni artık taşımıyor Kendimi bu kadar ezdirdiğim kendimi affedemediğim Kendime üzüldüğüm kadar üzülemiyorum artık sana Taştı artık bu yolun suyu boğulur haldeyim nefessiz ce Gerçek çok da yakındı aslında benim kabul edemediğim |