hoşçakal çiçeği
oysa,
benim için kızıl güneş altında çıplak bir kadın teni gibi tomurcuk tomurcuk terleyen hoşçakal çiçeğiydin el değmemiş kabı yırtılmamış nice sıfatları yerin yanan göğsünden bir çekirdek gibi çıkarıp yakıştırmıştım sana gündüz gören günebakan mehtabı seyreden ayçiçeği demişti sana oysa, bozkırın tozlu sarı çiğdem serilmiş yollarında bir kuş gibi süzülürken yamaçları okşayan yağız rüzgarlarda bir elif gibi çiçek çiçek salınıyordun sen bilirim ne güne ne aya kıyam eder özün bir avuç toprak siler yaşaran bulutları avuçlarımda hoşçakal çiçeğidir yüzün ahmet uysal 07/ 08 |