Yokluğunun Gölgesigözlerindeki cehennemde dondum önce ağzından çıkan her cümlenin kıskacında parçalandı düşlerim tüm gerçekliklerden öteydi çektiğim bu acı dağılıyordum çaresizce gözlerimden silinişini izledim ne kendimden öncekilerden bir uyarı almıştım ne de kendimden sonrakilere bir hayrım kalmıştı artık tam anlamıyla bir bitişti bu durduramadım parçalanan ruhumun çığlıklarıyla uykuya daldım bir daha gün yüzü görmedim düşlerim bile tutuklu kaldı senden öncesinde yastığım jilet gibi keserken tenimi ben her gece bir tırnak izi daha çizdim yatağıma saymayı bıraktığım yokluğunun bilmem kaçıncı gecesi niyetine artık devam edemiyorum gücüm kalmadı inan yetim bıraktığın geceleri avutamıyorum parçalanmış göğsümde tüm anlamlarımı sıfıra çekince anladım ne bulmak isterim yitip giden gölgeni ne de kayboluduğum karanlıktan çıkmak mümkün gerisin geriye anlayacağın vazgeçtim beyhude uğraşlardan zamanı geri döndürecek sihirli bir değnek de bulunamayacak belli ki bunca acının bir tesellisi olacaksa eğer üzerimden kalksın artık yeter taşıyamıyorum yokluğunun gölgesini |