Selam
Gün doğmadan aydınlanmış
Çatalçeşmenin bakır rengi rayları Kanatsız kuş doğurmuş bir kaç çiçek dalı Sıcak ekmek tazeliğinde İçimdeki denize dalıyorum ayılmak için iki gözümü yuvalarında döndürüp açılıyorum derine.. Rüzgarın uğultusunu soğuruyor trenin sesi Parmaklarım kedi yavrusu gibi kıvrılıyor Elimin ayasına Trenin Hızla gidişinin çok sayılı yansımalarında Başımı yaslıyorum penceresine evlerin Fesleğen dolusu vazodan alıp Gül koymuşluğumu düşünüyorum Gecenin koynuna Gözyaşı çağlarımın İlkokul zamanları gibi ucu kıvrılıyor şimdiden selamlı dudağımın... |