Kavak Yelleri
İçimde volkan gibi etrafa
saçılırken sevgi kıvılcımları, Ömrümden ömür geçiyordu sonbahara hapsolan yitiksizliğimin adressizliği, Ve gözlerini anımsarken hayalperest düş kırıklarım, Esti yüreğimin kavak yelleri, Yokluğunu mumla arayamamak misali.. Uzaklığın mesafesindeki özlem duvarlarını yıkarken, İsyan bayrakları aşmış kırık gururumla durmadan koşuyordum kanayan dizlerimin sancılarını görmezden gelerek, Ve yollarıma engeller bırakıp ihanetini bahşederken körleşen duygularıma, Tükendi bitti umut kokan kavak yellerim, Nefretinin üzerine setler çektim sol yanımı işgal etmeyesin diye... Bir yarım hikaye gibi çınlanırken kulaklarımda aşkın masumiyetini andıran şarkılar, Tüm benliğimi sarıp sarmalıyordu gecelerimi boğazıma düğümleyen hüznünle, Ve güzün hazin sonunu uğurlarken kapımda davetsiz misafir kılığında ayrılığın habercisi kışa teslim ediyordum yorgun bedenimi, Kuruyup soldu sevda kervanından göçen kavak yellerim, Asilliğine sadık kaldığım yalnızlığım limanlarını terk edip çaresizliğine fırtınalar kopartıyordu kırıntılarına mührünü vururcasına.. |