FİŞİ ÇEKİLMİŞ HAYATLAR...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Menevişlenen iklimde saklı çığlıklarım… Çıldıran ve çıldırtan isyanlardan ibaret adeta Titri şehrin Hani kazasını kıldığım namazın ilk sözcüğünde Saklı dualarım Asla eremeyeceğim bir rivayet Asla da dokunamayacağım bulutun tek bir zerresi Bile olmaya hakkım olmadığı Hakkaniyetin de çağladığı bir istikamet Temelden çürük her varlık Kaskatı vicdanların çekili perdesi Oysaki ne oyunlar oynanırdı gerisinde Elbet sadece Yaratanın şahit olduğu… Bir reverans, Aşka hükmeden şiirlerden çaldığım Her hecede saklı nefesim Hevesim de tutuklu kaldı Görmeyi unuttuğum düşlerinde Feri sönen yangının bir kıvılcımı olmaya delalet Şunca fevri cümle Bir batında doğan güneş ve ay gibi Çapkınca gülümseyen şehrin vedası mı yoksa? Terk edilmişliğin sokaklarında cirit atan Ölüm meleğinin varsa yoksa suali Çalmadan kapısını hane halkının Meşru bir yenilgi Basireti bağlanan her mutlu cümle Çatık kaşlı olsa da öznenin özlemi Gizemin tininde veryansın Gök menşeli hayallerimden Uzanıp da dokunduğum bir mizansen Elbet asla ait olmadığım bir zümre Adı mutluluğun ve insanlığın bekası. Bir şiire güdümlüyüm yine bu gece: Fişi çekilmiş hayatlarda volta atan, Bakışların da çetelesini tutuyorum günbegün Serildiğim iklimde kuyruk acısı belki de Şunca uzayan kuyrukta İnsanlar harcarken olmayan paralarını Bir o kadar harcanmış ömrün de bakiyesinde Kuruşu kuruşuna günahların Cevap vermediği, İşlemedikleri sevabın da hükmünde saklı Her gizli özne. Öykündükleri bir yarın da kalmadı akabinde Ve mazinin tutuşan yarası Aşka delalet zamanda unuttukları gibi sevmeyi Taptıkları nefsin de infilak ettiği Dünya ahvali Ve peyda olan meçhul sondan Kaçıramadıkları bakışları ile Tutsaklığında kaygının ve korkunun Pekişen bir hasret En çok da yarım kalan hikâyelerin Addedilen ölü kahramanları Nasıl ki firar edecekler bedenlerinden. Ve son çare Ölümün fermanı geçer ya da geçmez onaydan Diledikleri kadar da diş bilesinler hani Bir ömür esiri oldukları nefislerine Vermeden son nefesi Son bir tebessüm dilenip de göğün teninden; Damlayan rahmete nasıl da muhtaç şunca kelam Dökülen yürekten hece hece Mağlubiyetin de frekansı Elbet takıldıkları son kare Oysaki ölümsüzlüğü dilemişlerdi cahilce Edimlerden uçuşan her zerre ulaşırken Allah katında beklenmenin mahcubiyeti Geç kalmadan firarı Beşeri bir arzu olsa da yaşamın hatırına sarıldıkları. |
Yansıtan
Şairimi en kalbi duygularımla
Kutluyorum
İyi ki varsınız
Kocaman selamlar