Yüzyıllık UykusuzlukŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Kabullenmek bile uykusuzluğa çözüm değil...
Bir hiçin artığı nasıl olunur... yüzyıllarca süren bu uykusuzluğu görkemli bir uyanışla bitirmesini bekleme gözlerimin var oluşuma aykırı şekilde hapsolduğum bu esaret bana güzellik katmadı bilesin artık rüya göremediğimi farkettiğim zaman anladığım gibi basit bir lanetle yıkanmamıştı ruhum ve asla kapanmayacak yaralar bırakmıştı bana yüzyıllarca süren bu zulüm öyle bir esaretti ki bu bir zindan bile değildi hapsolduğum yer ne kilitli kapıları ne ışığa hasret camları ne de kanla sulanmış taştan duvarları vardı sadece kocaman dipsiz karanlık bir kuyuydu kendi içimde yarattığım bir boşluktu hapsolduğum ve ben kendi karanlığımdan tabii ki kaçamazdım keşkelerimin devamı olamadı bu yüzden hep yarım kaldı laflarım asla diye bir sözcük yaratılmamıştı sanki hiçbir şeye karşı koyamadım ve yine çaresizce izlerken tekrar tekrar tüm yenilgilerimi müdahale edebilecek bir durumda da asla olamadım şimdi uyanışım sadece başka bir boyuttaki ölümüm ile eş değerken ben anlamını yitirdiğim her şeyin ancak yasını tutabiliyorum ve uykusuzluğa dalmadan önce yaptığımın tersine bir hiçin artığından başka bir şey olmadığımı efendice kabul ediyorum hatta ve hatta tüm gerçekliğimi cesurca kucaklıyorum anlayacağın kendimi hapsettiğim o kör kuyunun kendisiyim artık ve yüzyıllık bir uykusuzluğa bu sefer bilerek dalıyorum |