Siyah giyinen hecelerBilinmez; Bu durgun taylar Bu avare gece Saçlarına bit düşmüş sokak şoparları Bir baba sokak lambasına ağlıyor/ Açlığın ara yüzleri suya düşen Kömür karası ellerini gizliyor Ayın şavkında bir kadın… Sevmek! Bir somun ekmeğe Bulunursa zeytin/ Çimlenmiş ayak izi Bitlenmiş el paltosu Derdi öpmek alnından Hecenin… Dönmek; Bir ikindi ayazında Çarmıha gerilmek gibi Hangi viran ağırlar seni Hangi sofra çay demler acına Hangi yorgan sarar bakışlarını… Gitmem! Gelenlerin acısını yüklenerek Çırpı bacaklarıma/ Siyah giydim Siyah düştü dilime Daha kaç kez sorarım Benden çaldığınız yıldız tozlarını Verin artık siyah giyen nazlarımı Hece verin Çiçek verin Dal verin… |