fanilik
Hayat denilen mantığı olmayan kurgu
Neden gözyaşı dolu zamanın soluğu İnsanlara ait cevap aradığım sorgu Hiç mi öğretmeyecek mutluluğu İyilik dediğin artık eski bir kavim Menfaat yoksa mazlum dediğin yetim İnsanı insana parçalatan nefsi seçim Bunca acıdan doğma sual çaresizliğim İkincisi var diye bir ile yetinmeyen göz Nasihat olarak yazıldıysa da binlerce söz Öğretilmeyen ve öğrenmediğin o öz Seni yakmadan sönmeyecek bu köz Uzun sandığın yaşam denilen tek dem Kuşanırsa gaflet ile perçem perçem Yok yere var oldu demektir bu alem Bil ki öte doyamadığın alemden elzem Vicdanındaki insana muhtaç insanlık Yaptıklarının yerine aradığın sanık Sanma yaşatır yarına ait aydınlık Hiç yok desen de, yaptığına yaradan tanık Ölüm hayat denilene virgüldür Sonsuzluk musallada görülür Sanma satırım sade öğüttür Unuttuğumuz hakikat bizdeki kördüğümdür |