yoksun gerçek
zati alimin neşrine idi
nicedir beklemek şu makber-i alemde zehri sefa olmuş sevdaydı, adı ve suretimin gönül dehlizinden de taşamadı bundandır ki hiç doğrulamadı satırlarım birbirinden ayrı kaldı o düşlerde kırılan sözleri can damarımı yakan hisleri tam olmadan tamlığın tasviri gibiydi sebebi tek heceyi bilmemekten miydi? yoksa sükut, ala imiş gibi suskunluk mu beni bu noksana diriltmişti belki buydu belki de başka ama hayattı (o) benim gibi şaşkına ve düşerken gözyaşım kurak avuçlarıma dilruba olan, o şaşkınlığın ta kendisiydi ve mevsimlerin suretini eskitirken dallar bu uğurda koşuştururdu ama sararıp solanın ben oluşu gerçeği bende yoksundu... hoş bu yoksunluk da olmasa idi bunca sözün aşk niyazı ben olan şu mürekkepte o güzelliğe yitip gitmez idi bunca vaktin benliği de ne bugüne getirir ne de aklından geçirirdi... mazi der seni benden önce gömerdi |
Şairin olabildiğince dizelere yansıtmış olduğu halet-i ruhiyesi öylesine nazenin bir dille vücut bulmuş ki...okurken divandaki o zarif, gül yanaklı, kirpikleri ok olan sevgiliyi okur gibi bir intibaya kapılıyor okur.
Şiirimizde olmazsa olmazlardan olan, tema , dil ve duygu birliğine baştan sona itina gösterilmiş.Lirizmin tinsellikle elele verip, bilindik aşina olduğumuz, edebiyat tarihimizde de özellikle divanda çok kullanılan kelimelere yer verilmesi yer yer kimilerince, bazen şahsımca da eleştiri konusu olmuşsa da bu şiirde böylesi bir sözü ifade etmeyi resmen abesle iştigal olarak kabul ederim ki...çünkü bahsi geçen kelimeler şiire bambaşka bir güzellik vermiş.Çünkü kullanılan kelimeler öylesine aman aman sözlüğe bakayım da anlamını öğreneyim türden kelimeler değildi.
Bu anlamda şair kelimelerin gücünü ve kullanım değerlerini, anlamsal ve anlaşımsal değerlerini tartmayı çok iyi bilen bir insandır demek sanırım yanlış olmaz.
Şiirimizde ulaşılamayan sevgiliye duyulan hüzünden çıkarılan olumlama düşüncesi hakim.Başta da ifade ettiğim gibi divana bu yönüyle de çok yaslanmış.Divan edebiyatında da biliriz sevgiliye kavuşmamayı ister şairlerde.Çünkü kavuşunca aşkın yok olacağı inancı baskındır.Bu şiirimizde aynı hatta başlığı bile zaten ilk önce okurunu bu düşünceye sevk eder nitelikte.
" Yoksun gerçek "
yine bakın özellikle şu dizeler
" hoş bu yoksunluk da olmasa idi
bunca sözün aşk niyazı
ben olan şu mürekkepte
o güzelliğe yitip gitmez idi "
Neler anlatıyor anlayana.Sevgilinin yoksunluğundan tabi olunan yokluğa nasıl da mutlu oluyor..Ahh sevda sevda ...Gözün kör olsun mu diyelim burada ... Yaşattığın yoksunluğu bile nimet sayar şairler işte böyle...Nasıl ilahi bir duygudur yarabbim....
Sayın şairimizi ilk kez okuyorum.Bu güne, bu şiire nasipmiş.
Benim eksiğimmiş diyelim.Diğer şiirlerini de okumak hak emri gibi oldu bu nadide eserden sonra.
Nitelikli, duygu yüklü eserinizi kalben tebrik ederim.Nicelerini okumak ümidiyle.
Saygılarımla.