DiLSiZ SuS_uM IIIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın "On dört Şubat 2008
Zaman ne acımasız Zaman ne vurdumduymaz Zaman Âhhh zaman AcıLaRıMı eskitmeyen Bıkmadan Usanmadan Onaran zaman" . . . . . . .Ölüm nasıl birşey dedi hayat kadına Kadın atom parçacıkları gibi dağılan aklını başına koydu itinayla Kanayan kalbini tir tir titreyen parmaklarıyla pansuman yaptı Offf dedi yine dikiş tutmuyor yaralarım Dünyanın en yetenekli tabibi gelse neye yarar Yine şarapnel parçaları esir almış bedenimin her yerini Ard arda bir hezeyan ki damarlarımda akan kanda Durdurabilene aşkolsun . . . . ...Sonra hiç düşünmeden kalbini çıkarıp koydu hayatın avuç içlerine Ölmeden ölmeyi anlatayım dedi hayata kadın Daha merdiven dayamamıştı kaburga kemiklerim kırkına Çığlıklardan inşâ edilen bir ülkeye dönüştü birdenbire bedenim Yemyeşil bakışlı Göz bebekleri mavilik doğuran adamı kaybetmiştim Karıncalar gibi çalışkan Asil Merhametli Şefkat dolu Cengâver yürekli adamı Artık ömür boyu kırklanmazdı acılarım İnce bir hastalıktı içimdeki küçük kızı ansızın büyüten İnsanin en sevdiği hiç ölmez biliyordum oysa ki Taaa o on dört şubata kadar Gurbette üşüyen ellerimi hiç yetim bırakmaz sanıyordum Tırnaklarım her ağlayışımda tek tek sökülene kadar Saçlarım ilk beyazlarla o gün tanıştı Sabah uyandığımda kırlaşan acılarım aynadan bana "Merhaba" dedi arşipel gözlerime kaçan suskun hıçkırıklarla Yoktu artık mimar gibi ruhumu kocaman sevgisiyle donatan adam Yoktu Rengârenk kelebekler uçuşmayacaktı saçlarımda Gökyüzünden bütün yıldızlar inmeyecekti her gece Burnuma konmayacaktı uğur böcekleri Bana babamı soruyorsunuz ya Sormayın Bana adam gibi adam var mı diyorsunuz ya Demeyin Ölmedi benim babam Ölmedi Bakışlarımda Saçlarımda Ellerimde Ayak izlerimde Gölgemde Kalbimde benim babam Kalbimde Sormayın artık Sormayın Ölmedi o Ölmedi Ölmedi nagi han |