GÖNLE GİREN
Susmuş şerler, utanmış girmeye kalplere
Gölgeler ayrışmış karanlıktan, istikametlerse nura Harcandıkça artmış, feyzlenmiş, büyümüş geleceğe Bir müjde olmuştur gelişi, yeryüzünde tüm beşere. Girseydi cebe dolusunca para, sürmezdi mutluluğu ebedi Verilseyi âli makamlar, mutluluk olmazdı ne bakî, ne de manevi Silinmeseydi gözyaşları, onuru koymasaydı bir kenara ve asil Geldiği günlerde insanlar yaşıyormuş barbarca ve rezil. Tutulmuş bir ışık ötelerden, aşmış denizleri, heybetli dağları Geçmiş asırlarca zaman, netçe veriyor halen mesajları İnsanlar neden anlayamıyor, nedir şu çirkin dilek ve ihtirasları Gönül sesi değil mi mutlu kılacak, tüm insanları. Şefkatle yoğrulmuş kullar olmasaydı yeryüzünde Merhamete değmeseydi elleri tertemiz vicdanlarla Yeniden doğar mıydı güneş bilmem, şimdi kör ufuklara Gönle giren düstur olmuş ki yaşıyoruz biz şu kaypak zeminde. Nazende açmış güller ki solmaz asla bir daha Efkar mı kalır insanda, açılmışsa gönül kapısı artık hülâsâ O ki, söndürmek için gelmiştir karanlığı ve girmeye gönüllere Ahlâk denilen eksik kalır, Onunla tümleşir değerler maneviyatta. Ben değildir o, bizi ediyor hep işaret Başkalarının mutluluğunda aramalı bu ilmi, orada keramet Aşmalı bendini ki varlık bulsun yaratılmanın özünü zamanla Gönle girmedikten sonra, akla girmenin yolu da yok esasında. Ne de şanslıyız ki bu ümmete gelmiş O, münevver Dünya dolu derdin, tasan olsa üzülme, kulak ver Nicesinde hem de çok ağır çileler çekendi O, selâm olsun Aç ki yüreğini samimi, sana da izzetinden maneviyatı dolsun. Kim ki mal ile erişmiş kemâle, bak bir etrafına Göze değildir kalıcı olanlar, gönle seslenendir bunu unutma Ol Peygamberin izinden yürü ve aheste, bu yol çıkıyor kurtuluşa Sevgiden beslenen ölür mü söyle, geçse yüzyıllar eskitsin vücudu Gönüller elçisi yaşayacak ebeden gönüllerde, ölümsüzdür bizde tutkusu. Oğuzhan KÜLTE |