Ok işareti...
Uzağa üç adım kaldı...
kaybolmaların zamanı. Sırf iki yanından söğütler geçen o yolun hatrına ,yitip gitmeli... Sema da kuş ölülerine çarpmadan kırmadan göğün camlarını... açtım avuçlarımı...git!. Karıştığım renk ,bir garip...soğuk!. Tenimde ne okuyorsan ,yanlış... Başka bahçelerin kapılarını sürğülüyorsun üstüne... Söğütleri vaktinden önce aldatıyorsun... Aç suzuz bırakıyorsun ,öfkeni... Kaçarken ,kendinden çok yüzüme takılıp düşüyorsun... Bir kanadını çaldırdın ,diğeri yasal değil... uçamazsın! bu yüzden git!. Uzağa iki adım kaldı... örselendikçe büyüyorsun... Sen eşğalini yangınların eşiğine bırakınca çocuklar çiğ kalıyor. Git!.. sobelere pusuya yatacak , saklambaç kalmadı bende... Önüm uzaktı ,Arkam uzaklar. Körebelerin ise çağı geçti... sesime gelme! Sessiz ve yasal olmayan bir kanat ayırdım kendime ,senden... Uçarım sandım ,en uzağa... Uçtum !... ama en yakınıma ,dibine kondum gölgemin. Uzağa tek ve son bir adım daha kaldı... Gözünün kesmediği ,gidemediğin kırıklar kimindi!.. Kimin yasındaydın... büyümeyi terk edip ,kimin yaşında kaldın. Ben öldüğümde , kaçındaydın!. Yaşın kaç ezel!...kaç oldun! Sorular!...çok oldum değilmi! , bende çok oldum!. Göğün üzerine gerilmiş sırça ipin sırtında dolaşırken , kimin sancısına kefil oldun! Buğünde sokağıma çıplak ayaklarıyla düşen karanlık ,çağırıyor yüzünü... Ardı sıra siyah bir dala bağlıyorsun gözlerini ,siyanürlü bir adak gibi. Susmalara yakın , her bir sus da ayrı bir kasabaya taşınıyorsun... Susarak , terkleri kusuyorsun içime. Dağınık ellerini toparlayamıyorum avuçlarımda... Ok işareti gösteriyorki ,dağılacağım ardından |
Yüreğine emeğine sağlık usta
________________________________________Selamlar