İSTANBUL AKŞAMINDA
Güneş terk etsin şehri, ışık halesi sarsın
Haliç başka görünür, İstanbul akşamında Istanbul gözlü kadın, bu şehirde sen varsın Gizemlere bürünür, İstanbul akşamında Beylikdüzü, Fatih’te, Arada Bakırköy’de Beykoz ile Üsküdar, Maltepe, Kadıköy’de Eserken meltem yeli, kuzeyde ve güneyde Hep el ele yürünür, İstanbul akşamında Her zaman yaşayacak, bu kent altın çağını Yedi tepe aratmaz, boranlı, mor dağını Park ve bahçeler dolar yerler yaprak yığını Hazan hüzün sürünür İstanbul akşamında İstanbul güzelleşir, canan’ın gülüşünde İnsanlar bir hoş olur, her nefes alışında Seven ile sevilen, göz göze gelişinde Suskunluklar korunur İstanbul akşamında Görkemini korurken, burda yalılar, köşkler Devam eder sessizce, Salacakta ki meşkler Gizli gizli buluşup, vuslata eren aşklar Günahından arınır, İstanbul akşamında Gülhane’nin gülünü, Emirgan’ın yolunu Belgrat ormanın da, buldum bülbül dilini Kırk yıl evvel, çok gördük, kayığını, salını Hala mehtap aranır, İstanbul akşamında Lüzumsuz’um her akşam kulaklar çınlatılır Eftelya’nın sesin den, şarkılar dinletilir Bitmeyen bu sevdalar, ne güzel anlatılır Surlar gibi direnir, İstanbul akşamında Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |