Adam ve Kumru Kuşu
saat sabahın beş buçuğuydu.
adam, ilâhi seda ile doğruldu. yatağında dünden kalan uyku, gözler hâlâ gece bakıyordu. kulak kesti adam dışarıya, ayaklarında zor duruyordu. uzandı tül perdeyi yavaşça, kırışık elleri titriyordu. güne uyanan kumru kuşuydu, adamın dikkat kesildiği ses. pencerenin önünde ötüyordu, içten tebessüm, cılız bir nefes. gelmesini bekliyormuş gibiydi, adam başladı kuşla konuşmayı. solundaki sehpayı göz gezdirdi, aldı kavanozun içindeki buğdayı. adam: "karnı acıkmış Zeyneb’imin," der, der de kaçar mı ki Zeyneb kuşu. adam elinde buğdayı, kendinden emin, kuş selam verir gibiydi eğilip doğruldu. iki dostun buluşması gibiydi o an, öyle içten, öyle emin, öyle gönülden. kuş dostun elinde emin ellerde kanan, muhabbet ile karnını doyururken. |
Yüreğine sağlık kalemin Kavi
yüreğin var olsun.Selâmlar.