Sayın Nuriye Akyol kardeşimin aynı adlı şiirinden ilhamla kaleme alınmış olup okuyan ve hisseden herkese teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Hakk’ın gül Cemâl’ine gönlümü verdim, yâ Hu! Âşk ile eriyorum seccademin üstünde. Bütün benliğim ile huzruna vardım, yâ Hû! Rûhumu sürüyorum seccademin üstünde. Terk etsin diye benden faydasız her düşünce Diz çöktüm divanında, boynum kıldan ince Halimi seriyorum seccademin üstünde.
Zâlim nefsimin bin bir hilesini bilsem de, Kaygılarım eksilip yitmiyorsa bugün de O kulluk makamında tevâzuyu bulsam da, Sabırla devamını getirmiyorsam ben de Sor içre, sana kulluk makamı veren kimdi? Hesaba çekilmeden çekmenin vakti şimdi Bendimi kırıyorum seccademin üstünde.
Ne bir makam ne de bir paye umardı gönül, Nûrla tavı almasa, âşkla demin üstünde Varlığa şahidimsin, ey şanı yüce Vekil, Nimetim esenliğin, düşer mümin üstünde. Yüreğimde hasretten ateş kor olup yaktı, Senden gelen her mihnet, her türlü çile haktı; İzninle eriyorum seccademin üstünde.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Çok mutlu oldum Mesut Hocam. Çok güzel olmuş. Çok teşekkür ediyorum, içten tebriklerimle. Yüreğinize damlayan rahmet damlaları inciye dönüşmüş mâşâllâh. Var olsun kıymetli kalem.
Tefekkür ettiren, ihlas içindeki duygularla ve akıcı bir üslupla harika yazılmış bir nazireydi, gönülden kutluyorum tebrikler üstadım. Kalemine ve ihlas dolu yüreğine sağlık diliyorum, ilhamın daim olsun her zaman. En kalbî selam, dua ve saygılarımla. Allah'a emanet olun.
Yüreğinize sağlık hocam. Allah aşkı ve teslimiyetle dolu bir ibadet ve ruhsal arınma yolculuğunu dile getiren şiiriniz seccade üzerinden etkileyici bir üslupla gönüllere hitap etmiş. Harika dizeler. Saygılar selamlar.
Şiiriniz, derin bir manevi teslimiyet ve kulluğun samimi halini çok etkileyici bir şekilde yansıtıyor. “Seccademin üstünde” tekrarları, hem bir dua hem de içsel bir arınma çağrısı gibi güçlü bir vurgu oluşturmuş. Özellikle nefsin hileleriyle mücadele ve sabırla kulluğu sürdürme teması, esere hikmetli bir derinlik katıyor. Kaleminize sağlık; içten, huzur dolu ve manevi yoğunluğu yüksek bir şiir.
Emeğinize sağlık değerli hocam muhteşem bir eser olmuş tebrik ediyorum nicelerine inşallah Hayırlı sabahlar diliyorum Gününüz huzurlu ömrünüz bereketli olsun Saygılarımla
Şiiriniz, gönlün Hak'ka adanışını ve nefisle olan o çetin mücadeleyi çok kuvvetli bir şekilde yansıtıyor. "Hakk’ın gül Cemâl’ine gönlümü verdim, yâ Hu!" dizesiyle başlayan bu manevi yolculuk, seccade üzerinde ruhun ve nefsin muhasebesiyle devam ediyor. Özellikle, "Hesaba çekilmeden çekmenin vakti şimdi / Bendimi kırıyorum seccademin üstünde" mısraları, okuyucuyu derinden etkileyen, pişmanlık ve kararlılığın doruk noktası olmuş. Samimi ve teslimiyet dolu kaleminize sağlık! Taktire şayen..
Hoş ve de güzel bir eser Kutlarım yazdıran yüreği, yazan kalemi Gönlün abat olsun, tüm şiirlerin benzersiz ve de ŞAH ESER olsun Şiirle kal, sevgiyle kal, sağlıkla kal ve de hoşça kal
Manevi derinliği yüksek, teslimiyet ve arınma duygusunu güçlü bir şekilde yansıtan içli bir şiir. Seccade, şiirde hem sığınak hem de gönlün arınma makamı olarak yükseliyor; kulun Hakk’a yaklaşma çabasını sade ama etkili dizelerle anlatıyor. Yüreğinize sağlık hocam. Saygılarımla.
sadece bedenle, bütün varlığıyla secdeye varmış biri olarak konuşmuş şair. “Eriyorum seccademin üstünde” dizesi, Benlik eriyor, geriye yalnızca O’nun cemali kalıyor. “Yâ Hû” nidası ise, kelimelerin bittiği yerde kalan son çığlık; ne “Allah” diyebiliyor artık, ne “Rab”, yalnızca O’nun en yalın, en yakıcı ismiyle haykırıyor.
İkinci kıt’ada nefsle hesaplaşma var. Çok tanıdık bir çaresizlik “Nefsimin bin bir hilesini bilsem de, kaygılarım eksilmiyorsa…” Bilmek yetmiyor. Bilmek, çoğu zaman acıyı katlıyor. Ama tam burada dönüyor dizeler “Sor içre, sana kulluk makamı veren kimdi?” İşte bıçak gibi bir soru. Kulluğu bize veren de O, kulluksuzluğumuzu taşıyan da O. O hâlde hesap çekilmeden önce kendi kendimizi hesaba çekmek… “Bendimi kırıyorum” derken duyulan o çatırtı, aslında özgürleşmenin sesidir.
Son kıta ise tam bir teslimiyet “Ne makam umardı gönül, ne paye…” Artık istenen tek şey, nurun tavını almak, aşk ile demlenmek. meşakat bile haktır, çile bile nimettir çünkü Sendendir. Ve o son dize “İzninle eriyorum seccademin üstünde.” Bu izin, tasavvufun en ince noktası bana göre eriyen kendiliğinden erimez, O izin vermedikçe bir zerre eksilmez. Ama izin verince, geriye ne benlik kalır, ne isim, ne cisim… Sadece seccade üstünde bir damla gözyaşı, bir tutam kül, belki bir nefes Hu
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.