gecenin ilhâmı.. zaman taşını fırlattım gece siyahıyla oynaşan guguklu saatlere açtım ilhâm penceresini göğün yüzüne b’akmadan geç kalmış olamazdı efkâr yanındaydı sabahçı kahvesi müdavimi giz derdimin koltuk değneyi ki tümceler arardı el’in ayazında duldası sahipsiz kelimeleri bilirdim felek’ten silsileler sınırlardı denizaşırı müebbet kader yaptırımını trajedimin çelişki atlasındaki şiir kıyıları görünmesin tekin’size periler koyağına üşüşen katreler boncuk boncuk inciler v’ersin turkuaz yosunuyla sevdalı dizelere eylül sahneli melodramın üzünç köpüğünü seyreltiyor şair günlüğü batık şehrin efsanesi meczuplar güvertesine yazılırken kapanır korsanın gözleri define sandıkları içine birinci perdenin repliğiyle sonlanır ilhâmı gecenin güneşi değmeden tanyeri alacasına ağır bir düşünce küreklerini çeker ahh’ının kadim mısralar derinine .. |
Yüreğine emeğine sağlık
________________________________________Selamlar