13
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1883
Okunma
...
kurumuş ağaçları s/aymayan
hafızam ve şimdiki ân
mavisi kirletilmiş bir orman
iman tahtamda çürüyen gaga izleri
boğucu sessizliğin kanatlarında gizdi
avare ruhhaline ç/akma bir senfoni
kuş kirpiğinde özüme ağır bir h/âcizdi
cömert avuçlardan kursağa giden nöbetçi
sevgi halesi sanıyordu parmaklık gölgesini
camdan kalpler için/deydi kuş sesleri
canım çekti,
sapanına taş oldum uyuyan bir çocuğun
duyarlıklar uyarmadan çok önce,
vurulmuştum
ezgin türkülerin s/aklanıyor kıyası
nağmelerde kalıyor’kuşlar ağlamaz’algısı
himayemin korunaklı yuvası
sandığım;
tutsaklığa göz mührüydü
azat susunda lal köle
erimsiz,müebbet çileydi
kafesler medenî
ahşaptı kafesler
-sözerkliğin tuhaf koltuğunda ağlamaklıydı benliğim-
not;geçen ay yabani ötücü kuşlarımın hepsini saldığım gündü kafeslerinden çok ağırdı hüznüm...ayrıca cezaevlerinde suçsuz yere yatan kurunun yanında yanan tutuklu ve mahkumları da düşündürmüştü yazarken...
5.0
100% (14)