Git artık git
Mahsun mahsun bakardın ya bana öyle.
İçim bir hoş olurdu be sevdiğim. Nefesini çekerdim ben, kana kana içime. Bedenim sen kokardı. Sen diyerek nefesimi solurdum. Bir an görmesem seni, gözlerim kararırdı, feleğim şaşardı. Yokluğunun hayali bile dünyamı yakardı. Yıkardı. Yerle bir ederdi. Sana bakmaya kıyamazdım ben. Kavrulmuş kor olurdum. Bırakırdım kendimi sevdanın kollarına. Ah be sevdiğim. Oysaki dünyaları verirdim ben. Dünyaları. O güzel bakışlarına. Seni düşünerek hayalini kurardım hep. Dalıp giderdim uzaklara. Hasretle gözlerim yollarda kalırdı, Geleceksin diye. Verdiğimiz sözler, beraber söylediğimiz şarkılar, şiirler, şimdi dudaklarımızda, dilimizde asılı kaldı. Dağlar, taşlar dayanmazdı be, senin kor gibi yakışına. Ah be sevdiğim. Ah be vefasızım. Vefasız sevgilim. Oysaki dünyaları verirdim ben. Dünyaları. Senin beni benden alan, o güzel bakışlarına. Ahh benim laftan anlamaz, kimseyi dinlemez deli gönlüm. Hangi gözler aşık etti O’nu sana. Neyine kandın? Bakışına mı? İç çekişine mi? Yoksa gamzelerle dolu o gülüşüne mi? Sonunu bile bile, sen girdin bu çıkmaz sokağa. Artık yağmur yağmaz, güneş açmaz gönlüne. Kalp desen gönül koymaz kimseye. Yazık be sevdiğim. Yazık be vefasızım. Oysaki dünyaları verirdim ben yüzündeki bir tebessümüne. Dünyaları. Sen ise o dünyaları aldın, başıma yıktın. Yıktın da gittin. Şimdi dönme artık geri. İstemem. Ne seni. Ne de yalanlarla dolu o sahte sevgini. Git artık git. Vefasız yar. Git. Dönme geri. Yazan : Recep Hamza |