Baht...
Buğudaki baht kırıldı
Nefesini toparlayıp gitti!. Omuzunda çanta Çantada kuşlar... Rüzgârda savruldu, dalgın bakan akıbet!. Az gitti, uz gitti... silkelendi karanlık... Bir soğuk düştü içinden Bir soğuk... Bin bir soğuk... Masaldandı, ayazdaki niyet!. Semaya bakan cam! Yıldızların göçünü yazan... Bulutu boyayan... Mavi alan, mavi satan... yanağı kırık... Buğusu kesen... camın masalı!. Taze uçurtma kokusu kesildi dışarda... Uçmayı yeni öğrenmiş Çocuklar indi yere, Dağıldı talihin rengi... Bakışı duruşu değişti. Toprak geç kaldı... İçi geçdi insanın!. Gök tırnaklıların uyuyuşları virgül, uyanışları noktaydı. Soluksuz çıktılar çantadan... Düştüler bir gün... Karınca sığanaklarının üstüne. Parantezlerde saklandı (herşey) dedikleri... Göçünü unutan kabiledendi... Hiçlerini uyutup, günaydınlara karıştı. |