ağla zeynebim kurşunlanmış serçeler düşüyor toprağa söndürülmüş yıldızlar çırpınan düşler taş kesilmiş karanlık yağıyor mor bir yağmur ıslaklığında
çocukluk tadında gülüşlere puslu ,bezgin yüzlü annelerinin sofralarına sıcak somun taşımamışlara daha bombaların fiziksel formülünü çözememişlere milyon kez büyütülmüş bir kar tanesi gibi üşüyenlere kara korkularla ölüm cemresi gibi düşenlere hep hüzün çisiltisi, hep yaslı her savaşla vurulan çocuklara ağla …
*
ağla zeynebim ölmeden cehenneme kendi gözleriyle tanıklık etmişlere daha annesinin karnındayken zulme uğrayanlara babasını hiç bir zaman göremeyeceklere bütün haksızlıkları göğsünde biriktirenlere bir gün dünyaya hesap soracaklara…ağla
f16’ların geride bıraktığı harabeler arasında oynayanlara açlığa mahkum bırakılan masumlara kuru ekmeği zenginlik sayan halepli ahmete anne kokusunun verdiği huzurdan yoksun büyüyen fatmalara annesinin cennette olduğunu düşünenlere babasının kurşuna dizilişini izleyenlere... ağla
*
ağla zeynebim silah seslerini ninni bombaları kendine yastık yapmış olanlara uçakların kalkışlarını engellemek için bisikletinin lastiğini yakanlara kamplarda yemek sırasında ezilenlere bacısının namusunu kurtarmak için silahlı askere taş atan samete Allah’tan başka sığınacak kimsesi olmayanlara…ağla
ağla zeynebim ölümle kol kola büyüyenlere dinmeyen savaşın darmadağın ettiği ülkelere zalimlerin üzerinde kozlarını paylaştığı o kadim topraklara...ağla
* bilir misin zeynebim evsiz kalmanın ne demek olduğunu? evini barkını terk edip çadır kentlere sığınmayı? bilir misin... arkanda ülkeni ,ölülerini bırakarak çıkıp gitmenin? ne anlam ifade ettiğini...
bilir misin zeynebim? milyonlarca insanın canının yandığı yerdir suriye toprağa dökülen kanların henüz taze olduğu yerdir
bilir misin savaş nedir? nasıl yıkar? nasıl öldürür? ölüm korkusu nedir?
hani orası başka bir ülke idi? hani çocuklar bizim çocuklarımız gibiydi hep aynı bakışlı, aynı gülüşlü, aynı simalara sahip? hani anadoluda bir köydü idlip hani şırnaklı bir kürt yozgatlı bir türk hani aynı lisanı konuşuyorlardı halepli,şamlı,bağdatlı insanlar
evet zeynebim… çocuklar her zaman her yerde çocuk bomba patlar iken savaş devam eder iken gülüp oynarken ,koşarken…
evet zeynebim yıkılan evde bir babanın çocuğuna bakışını görmek ister miydin? bir babanın o ezilmiş, eğilmiş bakışlarını… çaresizliği yaşayan yüzlerce babayı görmek ister miydin
*
sağlam yürek bırakır mı insanın bedeninde? çocuklarının parçalanmış bedenleri başında ağlayan anne-babalar... bir gece kundaktaki bebeği donarak ölen suriyeli hasan boğulup kıyıya vuran aylan kurdi farklı coğrafyalarda savaştan ötürü ölen haticeler somalide yaşanan katliamlar... sağlam yürek bırakır mı hiç....
suriye ecel döşeğinde her gün onlarca –yüzlerce çocuk -yaşlı öldürülüyor. çoktan arşa yükselmiş ahları ufuklar kara bulutlarla kuşatılmış her tarafta kıtlık , kuraklık ölüyor koca koca şehirler kimyasal silahların altında…
ağla zeynebim insafı, vicdanı körelmiş herkese vahşet çok vahim ses çıkarmayanlara vicdanını kaybetmiş insanlığa ağla…
*
hani zeynebim söylemişti ya bir suriyeli çocuk ben okula gidicem . demiştik ya ... evet sen artık okula gidecen çantan olacak pembe boya kalemlerin olacak renkli renkli sarı, kırmızı, mavi bir kelebek gibi kanat çırpacan gece olacak, güneş batacak, hepimiz uyuyacağız, sabah olacak kuşlar uyanacak sen de uyanacaksın okula gideceksin
o gün öğrenmiştik zeynebim sevinç neymiş sevinince nasıl olurmuş insan … vatan neymiş bayrak neymiş özgürlük neymiş…
*
her savaşla zeynebim … ilk kurşun beni vurur her zaman ilk kopan ayak benim olurum bir serseri mayınla . gökten ölüm yağdırılır üstüme varil bombasıyla kimyasal silahlarla… ölümü öğretirler bana ızdırabı öğretirler bana bedenime kurşunlar saplanırken can çekişirim
duyuyor musun zeynebim tank ve top seslerini atılan roketlerin gürültüsünü duyuyor musun kahverengi gözlerinin önünden geçenleri her çocuğun gördüğü gibi pembe renkte kabusları görüyor musun
*
ağla zeynebim.. cehennemin tanığı ürkek gözlere beşiği bomba sesleriyle sallayarak büyütülen bebeklere annen nerede diye sorulunca cennette diyen büşraya kızılca bir fecrin doğuşuna tanıklık edenlere
bilir misin zeynebim amansız kara sevdaların ateşine sürülen sonsuz bir ülkenin adıydı suriye kozasından yeni çıkan kelebeklerin kanatlandığı sınırsız sevmeyi arzulayan gönüllerin ülkesiydi
*
hey zeynebimin gözyaşları hey insan çığlıkları hey ahına zincir vurulan anneler… hey içten içe yanan köz ocakları serin gölgelerin vurduğu çocuklar hey… kaç nefes döküldü göğüslerinizden çırpılan bir zeytin ağacı gibi vücudunuza kaç şarapnel parçası dokundu ruhunuzun başköşelerine kaç bomba ….
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ağla zeynabim şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ağla zeynabim şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
bilir misin zeynebim amansız kara sevdaların ateşine sürülen sonsuz bir ülkenin adıydı suriye kozasından yeni çıkan kelebeklerin kanatlandığı sınırsız sevmeyi arzulayan gönüllerin ülkesiydi
Her zamanki gibi yine çok duygulu bir şiir okuttunuz...
Tebrik ederim…
......................................... Saygı ve selamlar..