manifesto“karadut lekesini sadece yaprağı çıkarır” bir zaman önceydi önemliydi boşluğu fark ettim içine düşmedim dışına çıktım boşluğun kendime geldim ölümlü dünyanın ölümsüz kısmına seslendim köy kahvesi masası üzeri temizliği üfleyince masanın üzerindekiler yerde tedavi oldum ayıplarım tedavüle çıktı alıngandım gülenlere alındım tembeldim bütün günleri pazartesi olan bir takvimde işe başladım dilekler/dilekçeler söylediler önem mi öncelikliydi öncelik mi önemliydi herkes oradaydı şehir duvardı garip olan söz girdaptı kekemelerin şarkı söylediği nakaratına körlerin eşlik ettiği tramvaya binilip travmalara gidilen yerdi şehir alanla talan arasında t cetveli vardı teşebbüs kıymetliydi kıyamet te kıymetteydi bilinecek her şeyi biliyorduk dengesizleri dengeli sevenlere tanığım kaybettiklerini hesaplarken zamanı kaybettiler zamanını kalemin elimi maviye boyadığı gündü ölü taklidi yapanlarla tanıştım hayatı geçemeyen hatayı geçemeyen atağa geçmek için panik yapanların hastalığıydı panik atak yalnız adam çıplak kadın yağlı boya bir tabloda buluşsalar yangında ilk önce hangisini kurtarırdınız çıplaklığınız kadar yalnız yalnızlığınız kadar çıplaksınız yalnız kadın çıplak adam kurtarmayın bırakın yansınlar kim söndürebilir yanarken kendi yangınını herkesin yanma derecesi farklıdır ilk reçete ilk çare aklıdır başkalarının korkusundan korkuluklar yapanlar sanıyorlar bir affa bir günah düşüyor rahat davranırsak gerçek koşarak gelecek karalama kağıtla kalemin arasına karalamak insanla insanın arasına girmekti gidersem sersem tedirgin cümle bir harfin neleri değiştirdiğine inanmam için bana işaret dilini öğret hayat bakırköy 15/7/2019 |