Göç
Bedenim bütün büyük sesleri, dişlerimin arasında saklar
Saçlarım ağarıyor henüz otuzlarımda otuz üç kere sağa otuz dört kere sola otuz beş kere suya Tüm tesbihatlarımın tabiatı hata veriyor bir şeyi özlemek gibi değil bu bir yeri bir teni bir gülüşü ve hatta seni Nasıl anlatsam bilemiyorum yeni yeni ölüyor ikinci derece akrabalarımın bedenleri... Ellerim bütün küçük sesleri ayalarında saklar. Bir meyhane kurulur orta yerinde Dikimevinin pavyonları dinozorları bakanlıkları üniversiteleri sendikaları sarayları bu şehrin bütün betonarme ağrıları birbirine benziyor. İnönü muharebelerinden kalma huydur belki de Sanki yarın sabah kalkıp göç edecekmişiz gibi Sustuğumuzda değil ancak Unuttuğumuzda vurabilir o yalnızlık bizi. Kurşun dediğini salt periyodik cetvelde bir element zannederdim Zannımı yanılttığın için gözlerinden öpüyorum kadın... Deliliğimdendir yorulsun bütün trenler, iki çay sigara molası versin vagonlar. her gece benim içim yorulur nasılsa Hiroşima’da bir bomba patlar TV’de kız oğlanın abisine kaçar ,oğlan baldızının baldırlarına bakar sonra herkes hizmetçiye yazar O dizinin sonunda herkes üzülür Araya batının ahlaksızlığını aldık biz abi eşliğinde sezon finali sokarlar. Sebilde su biter seni hatırlarım şehirde su kesilir seni hatırlarım yağmur yağar yolları sel alır seni hatırlarım hatırına sebep bulamam ben yine seni hatırlarım. Demokrasi devrimi olmuştur yukarıda ve hâlâ kalplerimiz saltanat kokusuyla sarhoş. Tozludur bozkır Tuzludur toprak Sevişmeleri teyemmüme gebe aşklar gibi büyür ağaçlar Uykuyu mahalle aralarındaki sloganlar unutturur adama. Böyle öldürülmek istemez kimse benim kimsem olur musunuz ... Varlığın üstü/ et toz toprak kir pas altı kan su kemik kallavi bir kaburga sızısı, diyafram kasılması. Offfff offff diye geçer kayda bazı zamanlar aşkın adı Bir şiir yatırılır mermer taşa vekaletini ver güzelim... Öpüldüğüm an başına kalem oynatır parmaklar. Sabahlara Akşamlara Gece yarılarına Yollara Taşlara Sazlara sözlere Ve gözlerinin içine baktığımız insanlara usulünce merhaba Şairin dediği gibi sana hasret.. |
Ve yerleşkesi olmayının kaderidir göç.
Ve bu şir sıkı şiir...