Sana yumdum gözlerimi yüzün kuşları anımsatıyordu, sen uçuşu hatırla dedi biri
Ben takılı kaldım göğün başladığı yerde.

Göğüs kafesimin fırtınalarını daha iyi hissedebilmek için
Kulağım kapı eşiklerinde bekledim
Cennetten beriye ya dost yolda neler var diyen
Karacaoğlan misali
ferman ellerininse şiir benimdir kadın
yaptığım en güzel iş bu.

Fildişi Kulemden
senin için çıktım ben
Bu kapıları sökmek
Pencereleri açmak gibi bir şey değil
Memleket doyduğun yer derdim
doğduğum yere zaten yabancıyım
Şimdi şimdi anlıyorum belki de
mikro milliyetçi hücrelerim korku içinde
Ne doydum ne doğdum
memleket
koynun.

Bağladım kendimi kimsesiz bir çocuğun ilk oyuncağının plastik aksına
Sonra bekledim
sadece bekledim
bir ses bir nefes çektim ciğerlerime
nikotinden bela bir histeri damarlarımda

Bilirim yağmurlu havalarda saçlarının başı belada
Ve rüzgar dağıtır kirpiklerini.
Helada unutulan tek tabanca korkusu da değil bu
Nefret edebilirim aslında kimi renklerden
buna milyonlarcası değil
tek bir sebep yetebilir
güzelim.

Güzelliğin beş par etmez bu bendeki aşk olmasa demiyorum
diyemem
buna tarih, mantık ve sosyoloji güler.
Kimi zaman kendimden utansam da
Libidomun en şekilli imtihanıdır senin tenin

Ve ancak
Güzelliğin beş par etmez/ bana
bu bendeki aşk olmasa...

Ben aşkın anti demokratik ve hatta bir tür diktatörlük olduğuna inanıyorum
Birde düşlerini inkar edenlerin aşktan yana laflarına gülüyorum
Atıp tutanlardan
aklı tutulanlara
her aşk mutluluğu kadar değerli .

Yemin edebilirim tüm gidişlerimin
ve gelişlerimin
Ten ihtimalinden
Uzak yada yakın mesafe yürüyüşlerine kadar
Şah damarında atmıyorsa bir aşkın şiiri
bırakalım öylece kalsın şehrin sisi.

Bazı anların konuşuğu zor olur
bildiğin bilmediğin
tüm diller kekeme
Huzursuz bir suya ayaklarımı soktuğumda
tüm keskin kenarlarımla
su beni taş saydı
Balıklara anlattım hikayemizi
suya söyledim adlarını
sonra
bir çok sonra
Kilometreler sınadı ellerimi
yüreğim sıkıştı
aklım perişan.

Bir gülüşü
bir sese bağladım
Ben elbette gülerim hem de güzel gülerim
senli bir başka gülmem
bu tip bir romantik değilim
ama
ben
Gülüşün gülüşüme değdiğinde
ne şiir
söylerim
ne türkü
aklım öyle yarım
yüreğim öyle derin.

Şimdi topla bu şiiri koy bileklerinden içeri
şah damarına
değsin
sesim...