Gel otur gönül tahtıma
Ait olduğun yerindi, küsme darılma
Hususi bir iştir gayrısı düşünülemez
Gel otur gönül tahtıma

Gökyüzündeki bulutlar kadar
Derelerde, göllerde, denizlerde ki berrak sular kadar
Toprağında yağmurun düşmesiyle o güzelim koku kadar
Temiz narin ve zarif, adını ne koyarsan koy
Türlüsünden gayrı ümit yoktur da deme
Bulutlar, yağmurlar, berrak sular kadar güzel hoşnut ebedi kalbin, anne kucağı, yorgunluk dinlenme yeri.

Sana özlem katan şey herne ise bulamadım.
Gözlerindir dedim, baktım, yok bulamadım.
Güzel yüzün, elma yanakların dedim,
O güzel çehrede de bulamadım.
Beni sana bağlayan neden kalptir dedim, girmeye çalıştım,
Başarılı olamadım,
Sana özlem katan şey herne ise
Hala bulamadım.

Dağlar aşarız dereler ırmaklar geçeriz, dikenli yolların dikenlerini tek tek söker yine geçeriz dedim, arkamda durmadın!
Ya da ben erkenci davrandım.

Bağdan bahçeden geldim, sana üzüm getirdim, bismillahla başlayıp hamdle bitirelim.
Sana aş getirdim, ekmek getirdim,
Ekmeğimizi üçe böl sevdiğim,biri sana biri bana diğeri mazlumlara ait olsun.

Sana ulaştıracak olan şeyi şiirlerde de bulamadım.
Aradım, okudum yazdım , yine bulamadım,
Sabrettim gelir dedim, sabrın daha başıymış yeni anladım,

Kuran okudum , namaz kılıp tesbihat ettim,
sonra duama seni de ekledim, zaten her zaman vardın, bu isteği biraz hızlandırayım dedim.
Ria katmadım,riba da katmadım, aşırıya da gitmedim, çok küçükle de yetinmedim,
Bu sevgiyi öldürmeyip, külüne yakın bir ateşte beklettim, kalbim söndürmez merak etme
Sen gel kor olur, yanardağ olur, istersen buzdağı da olur, zarif şair de olur, çırakıda,

Ey sevdiğim sevgili, bana gözlerini erken getir
Uzaklardan ne haberlerle gelme bana
Peygamberi bir sevgiyi yaşayacak kadar sevgi beslet içimizde ,
Birbirimizi sevip unutturtma ahireti mazlumu
Sevgimiz ümmetçe, vahdetçe olsun.

Gözlerinde uzak kalmadan gel gayrı
Sabrın sonudur dedim
Daha başıymış gayrı.

Ey sevgili bana gözlerini erken getir.